GENÇLER VE KAYGILARI
Dünyaya geldiğimiz andan itibaren sona doğru hızla koşmaya başlıyoruz.İşte bu koşuşturmanın en büyük duraklarından biridir gençlik.Bitmek bilmeyen bir enerji,damarlardan deli akan bir kan,yaşlandığımızda anlam veremediğimiz kaygılar.Hele birde ergen olma meselesi var..Konunun uzmanlarından uz.psk.Ceren KOÇ bir makalesinde nasıl işlemiş konuyu.
‘’Ergenlik dönemi korkuların oldukça yoğun olduğu bir dönemdir. Yapılan son araştırmalar, ergenlerin korkularını görmezden gelmekte zorlanmasının biyolojik sebeplerinin olduğunu ortaya koymuştur.Ergenlik döneminde beynin, kişi bir tehdit ile karşı karşıya kaldığında, bu tehditten doğan korkunun bastırılmasında etkin olmadığı görülmektedir. Bu gelişimsel süreçte, kaygı ve stresin yoğun olması bu durumla ilişkilendirilmektedir.Bir çocuk ya da yetişkin beyni, tehdit verici durum ortadan kalktığında korkuyu bastırabilirken; ergen beyni tehdit verici durum ortadan kalksa da korkuyu bastırmakta güçlük çekebiliyor.Araştırma, yetişkinlik döneminde görülen kaygı bozuklukları alanında da önemli bir yere sahip. Kaygı bozukluğuna sahip yetişkinlerin %75’inin bu sorunları ergenlik dönemlerinden beri yaşadıkları ortaya konuluyor. Ergenlik döneminde kaygı ve stresle bağlantılı sorunların fazlaca görülmesinin, beynin bu dönemdeki özelliğinden kaynaklanıyor olabileceği öne sürülüyor.Beyinde, korkunun üretiminden ve korkunun bastırılmasının sorumlu olan bölgeler, küçük yaştaki farelerde ve yaşlı farelerde aktif bir şekilde çalışırken; ergenlik dönemi yaşlarındaki farelerde korkunun bastırılması ile ilgili olan nöronların yani sinir hücrelerinin aktif bir şekilde çalışmadığı araştırmada görülmektedir.Korkunun öğrenilmesi, evrimsel açıdan oldukça işlevseldir’’
Şimdi buraya kadar okuduklarınız gençlerin psikolojik durumlarını gözler önüne seriyor..Bunlar yetmiyormuş gibi gençlerimizin gelecek kaygıları,toplumsal yaptırımlar ve aile baskısı işleri iyice içinden cıkılmaz bir hale sokabiliyor.Daha önceki bir yazımda belirtmiştim,altı yaşından yirmi yaşına kadar tüm zamanlarını başarı uğruna dershane ve özel derslerde geçiren gerek çocuk,gerekse bir genç hayata atıldığında ne kadar sosyal ve dengeli olabilir bilemiyorum.
Her yıl 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı olarak kutlanıyor.Standart kutlamalar ve 19 Mayısın önemini anlatan bir yazı kaleme almak isterdim.Yıllarca aynı önemde yazıları okumaktan bıkılmış olabileceğini düşünerek birazda genç arkadaşlarımın değişik bir bakış açısıyla,sıkıntılarını gündeme taşımak istedim.
19 Mayıs 1919 tarihi Türkiye Cumhuriyetinin tarihindeki dönüm noktalarından biridir.Cumhuriyetimizin kuruluş fitilinin ateşlendiği ve Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal ATATÜRK’ün Samsuna ayak bastığı gündür.Milli mücadele yıllarında Türk milletini ileri götürecek olanların ve köhnemiş fikirlere karşı gelecek olanların gençler olacağını beyan ederek, bu günü onlara bayram olarak hediye etmiştir.
Değerli gençler bayramınızı şimdiden kutluyorum.Size hediye edilen bu günlerin anlam ve önemini her daim hatırlamanız dileklerimle…
SEVGİYLE KALIN
ŞAPKALI ADAM
Yorum Yazın :Misafir