DÜŞÜNCE ÜRETMEK
Oluşturmak, yaratmak, meydana getirmek. Ekonomik bir etkinlik sonucu ürün elde etmek. Aynı türden canlıları çoğaltmak,anlamları taşısa da, bu yazımda bilgi ve düşünce üretmek üzerinde duracağım. Türk Dil Kurumunun Türkçe sözlüğünde bilgi, “öğrenme, araştırma veya gözlem yoluyla elde edilen gerçek” ve “insan zekâsının çalışması sonucu ortaya çıkan düşünce” olarak tanımlanmaktadır.
Bilgi kendi kendini sürekli kümülatif olarak yenileyen sınırsız bir üretim unsurudur. İnsanın gelecek amaçlarını ve kendini geliştirebilmesi için yeni fırsatlar getirerek, bireyin özgürlük alanının genişlemesine hizmet etmesi gerekmektedir. Ekonomik anlamda post modern dünyanın yaşadığı değişim ve yenilik iktisadi düşünce üzerinde biçimlenmektedir. Yenilik iktisadının temelini araştırma ve geliştirme faaliyetleri oluşturmaktadır. Zira teknolojik gelişmeler bilgi ve düşünce üretimine, bağlıdır.
Bilgi üretimi üzerine daha fazla yazmak istemiyorum, asıl üzerinde duracağım konu (PRODİCE İDEAS) düşünce üretmek.
Dünyada her türlü üretimin temeli düşünmektir.Düşünce olmadan hiçbir üretim olamaz. Bu günkü medeniyet seviyesine ulaşmamızın en büyük payı düşünce üretimidir. Düşünce emekçileri düşüncelerini yaşadığımız dünyaya uygulamasaydı,şu anda insanlık medeniyeti ilk çağları aşamazdı.Dünyada ve ülkemizde maalesef son yüz yılda düşünce üreten felsefeciler yetişmediğinden,her yerde kan, göz yaşı , hüsran ve terör var.Kendi yaşadığımız coğrafyanın son halini göz önüne getirdiğimizde, düşünen fertlerin düşüncelerinden ve fikirlerinden faydalanamadığımız için, hiçbir alanda dünya standartlarında bir başarı elde edilemediğini görebiliriz.Oysa ki, bu toprakların bin yıllar önce, bir çok düşünce adamı yetiştirmiş olduğu hepimizce bilinmektedir.
Ne yazık ki ülkemizde ve yaşadığımız coğrafyada, ne doğru dürüst düşünce üretmeyi, ne tartışmayı, nede uzlaşma kültürünü bir türlü öğrenemedik. Öğrenemediğimiz için de maalesef ülkemizde tartışılan en hayati konular da bile doğru dürüst fikir ve düşünceler ortaya çıkaramadık,çıkaramıyoruz.Yıllarca birimizin yaptığını diğerimizin yıkmasını gelişme saydık, birimizin ak dediğine diğerimiz kara demesiyle düşünce ürettiğimizi zannettik. Karşı fikirde olanlara, hakaretlerle, aşağılamalarla yaklaşarak daha baştan sabote ettik, toplumumuzda yoktan gerginlikler meydana getirerek alternatif düşünce üretimini engelledik. Bir ülke, bölge ya da toplumda, düşünce üretimi yoksa, proje üretimi, sanayi üretimi, tarım üretimi ve sosyal problemler gibi sorunlara çözüm üretmi de yoktur.Çok uzun yıllardan beri düşünce üretemediğimizden dolayı,fakirliğe bir çare üretemedik,trafik kazalarını çözemiyoruz,işsizliğe çare bulamıyoruz,terörü engelleyemiyoruz,dünya çapında buluşlar yapamıyoruz,üretim ve verimlilikte dünya standartlarını yakalayamıyoruz.
Şimdi bir çoğunuzun ‘’ ülkeyi yönetenlerin suçu’’ dediğinizi duyar gibiyim..Evet düşünce üretimi yoksunluğunda ülkeyi yönetenlerin yüzde on suçu varsa, ne acıdır ki, düşünce üretmeyi öğretecek olanların da,yüzde doksan suçu var olduğu düşüncesindeyim. Düşünce üretmeyi bir tarafa bırakın, düşünce kısırlığı içinde oldukları görülüyor. Çünkü kendi çıkar ve menfaatleri için kavga etmeyi, düşünce üretmeye tercih ediyorlar.Ülke ve yaşadığımız coğrafyanın sorunlarının tek çözümü düşünce üretebilen nesiller yetiştirmek,her konuda ama her konuda üretim yapabilmektir..Üretim yapmalıyız ki,bölüşüm ve paylaşım yapabilelim.Üretemediğimiz hiçbir şeyi paylaşamayız..
SEVGİ VE SAYGIYLA KALIN.
ŞAPKALI ADAM
Yorum Yazın :Misafir