GÜZEL OLAN SADEDİR

GÜZEL OLAN SADEDİR

Değerli dostlar,son zamanlarda dikkatimi çok çeken bir konu üzerine yazmak istedim bu gün.Abartı ve gösteriş,kendin gibi olamama,sahtelik. 

Hepimiz günlük yaşantımızda karşılaşıyoruz,hele sosyal medyada sahtekarlığın bini bin para.Aslında sosyologların incelemeye alması gereken bir konu.Herkes doğrunun ne olduğunu biliyor,gerçek yaşamına yansıtmıyor ama sosyal medyada sanki peygamber. 

Halkımızda, bir abartı bir gösteriş merakı almış başını gidiyor,Abartı ve gösterişin sahteciliği ve kargaşayı tetiklediğinin farkına bile varılamıyor.Yaradılış gereği sadeliğe önem vermesi gereken kişilerin çok daha fazla abartıya merak saldıklarını üzülerek gözlemliyorum.Dünya tarihine her anlamda damga vurmuş,gerek filozof gerek bilim adamı,ressam,şair,bestekar ve sanatın diğer kollarıyla isim yapmış gerçek sanatkarların hayatlarını incelediğinizde,ne bir abartı ne bir şatafat nede bir kargaşa görürsünüz.Hemen hemen tüm dinlerin uygulayıcıları,sadeliği bir düstur edinmişlerdir.Hiç birinin hayatında ve yaşantısında abartı göremezsiniz.Başkalarını memnun etmek için yaşamak ve bu ilke doğrultusunda davranmak asli görevimiz olması gerekirken,başkalarının mutsuzluğu üzerine kurulu bir yaşam sürmek hangi dinsel öğretide var bilmiyorum.Hayatı ve etrafındaki insanları olduğu gibi kabul etmeyi başarabilmek, insanın sadeliğinin göstergesi olmalıdır.Aslında sadelik’’ insanlık özüne’’ dönebilmektir. 

Gösteriş uğruna yaşanan abartılı hayatlar, insanları ne kadar zor ve mutsuz bir duruma düşürüyor olabilir ? Açıklamaya çalışalım.Her şeye sahip olma, ya da daha iyisine sahip olabilme arzusunu getiriyor, gösterişli ama mutsuz bir yaşam sunuyor, Evdeki eşyadan, dolaptaki kıyafete kadar olan her şey bir abartı eseriyse, bir müddet sonra bunların hiçbiri insanı mutlu etmeyi başaramıyor. Her şeyden şikayetçi ama gösterişten de geri kalmayan mutsuz insanlar oluyor. Gerçeği yansıtmayan kişilikleri ise başlı başına toplumsal sorun oluyor.Girdikleri hiçbir ortamda mutluluk yakalanmıyor.Mutluluğu yakalayamadığında ise, sahte gülümsemelerle, sahte mutluluklar sergiliyorlar etrafa.Peki nereye kadar..? Oysa Zata’nın dediği gibi: “Doğallığın verdiği huzuru, doğal olmayan yollarda arama. Sadelik, sahtelik sevmez!” 

Bence , insanlığın ve dünyamızın bu kavramı yaşamaya ve yaşatmaya çok ihtiyacı var. Kısacası kalite bir yaşam için öyle gösterişe ve fazlalıklara hiç gerek yok. Aksine doğal yaşamak ve sadelik,her şeyi çözer. Stresten uzak bir hayat ise kaliteli yaşamamızı sağlar. Sadelik,bizi kendi hayatımızın kontrolünün kendimizde olmasını sağlar..Kendi hayatlarımızın kontrolünü başkalarına kaptırmak istemiyorsak,sade ve sahtelikten uzak bir yaşamı seçmek zor olmasa gerek. 

Son olarak, umarım hepimiz kendimize sade bir hayatın kapılarını aralamayı başarırız,çünkü sadelik, insanı kendi hayatının mimarı yapar… 

Saygı ve sevgilerimle..

ŞAPKALI ADAM