ZEYTİN
Merhabalar diyerek başlamak istiyorum bu günkü yazıma, yine değişik yönden ele aldığım şimdi tam zamanı olan zeytin ağacının mitolojik hikayesini yazacağım elimden geldikçe. Son zamanlarda gerek fiyatı gerekse değişik sebeplerden dolayı sofralarımızdaki önemini yitirmiş gibi görünen bereket ağacı zeytini gündeme getireceğim bu gün. İlk olarak mitoloji de zeytinin yerini bir yazalım.. Zeytin ağacı tüm kutsal kitaplarda kutsallığın, bolluğun, adaletin, sağlığın, gururun, zaferin, refahın, bilgeliğin, aklın, arınmanın, yeniden doğuşun, insanlık için önemli erdem ve değerlerin sembolü olmuştur. Antik dönemde Homeros’un “sıvı altın” dediği zeytin yağını Hipokrat şifa verici olarak tavsiye eder. Filozof Aristotales, zeytin ağacını daha geniş boyutta düşünerek zeytinin yetişmesini bir bilim olarak nitelendirir. Zeytin öyle kıymetlidir ki; Solon, zeytin ağacının korunması için ilk kanunları yapar. Yunan mitolojisine göre Deniz Tanrısı Poseidon ile Bilgelik Tanrıçası Athena arasında bir şehir üstüne anlaşmazlık yaşanır. Baş tanrı Zeus da bu anlaşmazlığı gidermek için ikisi arasında bir yarışma düzenler. İnsanlar hangisinin verdiği hediyeyi seçerse buraya onun ismi verilecektir. Poseidon üç dişli çatalını kayaya vurur ve denizlerden 4 muhteşem at çıkarır. Bu atlarla dünyanın her yerine gider, ordular kurar, fetihler yaparsınız der. Athena ise mızrağını yere saplar ve zeytin ağacını çıkarır. Bu ağaç yüzyıllarca yaşar, meyvesini yeşilken de siyahken de yersiniz. Bu meyveden çıkarılan yağ karanlık geceleri aydınlatacak, aynı zamanda yemeklik yağ olarak mutfakların baş tacı olacaktır. Bu ağaç yarışı kazanarak Akropolis’e dikilir, şehre ise bilim tanrısı Athena’nın adı verilir. Mitolojiye göre tanrıça Athena, zeytin ağacını barışı ve medeniyeti simgelediği için armağan etmiştir Atinalılar’a. Bu seçim “at” yerine zeytin ağacını seçmek değildir sadece. Halk bu seçimiyle aynı zamanda göçebelik yerine yerleşikliği, savaş ve talan yerine barış ve uygarlığı seçmiştir. Aklı, bilimi ve sanatı temsil eden tinsel parlaklığın tanrıçası Athena’nın en belirgin simgesi kendi yarattığı ağaç olan zeytinin dalıdır. Başka bir efsaneye göre ise savaşçılar tarafından özel olarak korunan bu ağaç, M.Ö.480’deki Pers işgalinde Akropolis’le birlikte yakılır. İşgalden sonra Akropolis yıkıntıları arasında kalan zeytin ağacı filizlenir, yeniden canlanır ve sürgünleri tüm Yunanistan’a ekilir. Bu nedenle olmalı bütün zeytin ağaçlarının, Athena’nın yarattığı bu ilk zeytin ağacından çoğaldığı söylenir. Zeytin ağacının altında doğmuş olmak Antik Yunanlılara göre, kutsal bir aileden gelmiş olmanın en önemli işaretidir. M.Ö. 8’inci yüzyılda yaşadığı sanılan Homeros’un kaleme aldığı İlyada destanında zeytin ağacı ve zeytinyağına ilişkin zengin tasvirler ve benzetmeler mevcuttur..
Zeytin ağacının önemini az çok anlamış olmalıyız. Şimdi zeytin zamanı geldi. Üreticilerimiz yavaş yavaş zeytinlerini toplamaya başladı. Tabi ki hepimizi ilgilendiren zeytinin ve zeytin yağının sofralarımızda bulunması için ödeyeceğimiz fiyat. Ülkemizde bol miktarda yetiştirilmesine karşılık, hem üreticimiz hem tüketicimiz fiyatlardan memnun değil. Bir kilogram zeytin yağının maliyeti ve sofraya gelişi arasındaki farkı buradan yazmayacağım. Rakamlara dökerek kafanızı karıştırmak istemiyorum. Zeytin üzerinde oynan oyunlara hiç girmeyeceğim. Memleketin ziraat odaları var. Gerekli çalışmaları yaparak çiftçimizi ve halkımızı bilinçlendirecektir. Tüm zeytin üreticisi kardeşlerimize emeklerinizin karşılığını alacağınız, bereketli bir sezon diliyorum. Saygı ve sevgilerimle.
ŞAPKALI ADAM
Yorum Yazın :Misafir