SİYASET
Merhabalar ,diyerek başlamak istiyorum yazıma. Yaklaşık iki ay gibi bir süre yazamadım. Aslında zamanın kıymetli olduğu bu dünyada çok uzun bir süre. Her neyse fazla uzatmadan hayırlı ramazanlar dileyerek devam edelim. Güzel ülkemiz bir seçim maratonuna girdi gidiyor. Daha önceki yazılarımda üstüne basarak siyaset yazmayacağımı söylemiştim. Tabi ki yazmamak ilgilenmemek anlamına gelmez, benimde aklım erdiğince, dünya görüşüm çerçevesinde ve ülkemin iyiliğine, refahına hizmet edeceğini düşündüğüm bir partiye oyumu kullanacağım. Hiç bir zaman vatandaşlık görevimden vazgeçmeyeceğim.
Hangi siyasi görüşten olursak olalım, her gün yüz yüze baktığımız dostumuz ,arkadaşımız, komşumuz olan insanları lütfen ama lütfen kırmayalım. Her siyasi parti lideri meydanlarda neler yapacaklarını manifestolar ile deklare ediyorlar. İsteyen istediği partiye oy verme özgürlüğüne sahiptir. Biz halk olarak ortak doğrularımızın peşinde koşalım. Hepimizi ilgilendiren, hangi siyasi parti gelirse gelsin, biz halk için doğru olanlar yapılıp yapılmadığıdır. Propaganda dönemi gelip geçiyor, seçim gelip geçiyor ve nihayetinde sandıktan hangi parti çıkıyorsa, bizler adına vekillerimiz aracılığıyla yönetiyor. Ama günlük yaşamda yine biz bize kalıyoruz. Sıkıntılarımız ortak. Hepimiz geçim derdindeyiz. Hepimiz çocuklarımızı geleceğe hazırlama telaşındayız. Sıkıştığımızda birbirimizin yardımına koşuyoruz. Aslında hangi siyasi görüşe sahip olursak olalım, beraber ağlıyor ve beraber gülüyoruz. Siz, her hangi bir arkadaşınıza yada komşunuza başka bir dünya görüşüne sahip olduğu için yardım etmeyecek misiniz ? Kötü gününde yanında olmayacak mısınız? Beraber ağlayıp beraber gülmeyecek misiniz ?
Bunları yazmamın sebebi, son günlerde gerek yaşamın içinde gerekse sanal alemde birbirlerine hakaret eder derecede siyasi tartışmaların çoğaldığını görmektir. Öyle davranışlar görüyorum ki, seçim geçip gittikten sonra bir birlerinin yüzüne nasıl bakacaklar bilmiyorum.
Aklıma Caharlie CAHAPLİN’in bir filmdeki sözleri geldi..’’ Özür dilerim ama ben imparator olmak istemiyorum. İnsanlara hükmetmek ya da ülkeler fethetmek istemiyorum, bunlar beni ilgilendirmiyor. Benim amacım elimden geldiğince herkese yardım etmek; Yahudi, Katolik, siyah ya da beyaz tenli olsun fark etmez. Aslında hepimiz birbirimize yardım etmek istiyoruz, insanlık bunu gerektirir çünkü. Hayatımızı diğerlerinin acıları üzerine değil, mutlulukları üzerine kurmak isteriz. Kimseden nefret etmek ya da kimseyi hor görmek istemiyoruz. Yeryüzünde herkese yetecek kadar yer ve zenginlik var. Hayat hür ve mutlu bir şekilde yaşanmalı ama biz bu doğru yoldan koptuk. İktidar hırsı insan ruhunu zehirledi, insanlar arasına nefret duvarları ördü ve bizi sefalet ve katliamlara sürükledi.’’
Ne kadar doğru olduğuna siz karar verin…
Saygı ve sevgilerimle…
ŞAPKALI ADAM
Yorum Yazın :Misafir