“Özgürlük, eşitlik, kardeşlik, adalet, sevgi, saygı, hoşgörü, dostluk ve dayanışma insana özgü ve bütün insanlar için ortak sayılabilecek üstün değerlerdir.
İnsanoğlu her şeye bu değerlerin penceresinden bakması gerekir. İnsanın tavır ve davranışlarında kendini gösteren bu güzel ve doğru nitelikler herkes tarafından kabul görür. Medenileşmiş demokratik tüm toplumlarda bu tür üstün değerler onaylanır ve erdem olarak kabul edilir. Örneğin bir insanın hayatını kurtarmak için organ bağışında bulunmak erdemli bir davranış olur.
Verilen hakkı, başkasının özgürlük alanında girmeden dilediğince kullanma serbestliğidir özgürlük. Özgür irade insan onurunun önemli bir parçasıdır. İrademiz dışında bir şeyi yapmaya zorlanmak ruhumuzu zedeler, alçaltır.
İnsanın bireyselliğine ve özünde taşıdığı onura değer verilmesidir saygı.
İnsan onuru bakımından eşitliği esas alır, diğer insanlar hakkında fiziksel, inançsal veya diğer özelliklere dayalı ayrımcılık yapmamayı gerektirir.
Farklılıklara saygıdır hoşgörü.
Haksızlık yapmamak, adil olmaktır adalet.
İnsanların birbirleriyle, aynı insan doğasına sahip olmak bakımından, aynı konum ve değerde olmaları doğal eşitlik halidir.
Bir topluluğu oluşturanların duygu, düşünce ve ortak çıkarlarda birbirlerine karşılıklı bağlanmasıdır. Toplumsal dayanışma ise toplumun kurum ve kuruluşlarıyla ortak değerlerde birleşmesi ve birlikte hareket etmesidir. Yeryüzünün neresinde yaşıyor olursa olsun, hangi dil konuşuyor olursa olsun, hangi millete mensup olursa olsun veya hangi renge sahip olursa olsun, sevinçte ve kaderde beraber olmayı göze almak demektir kardeşlik.
Bir kimseye karşı yakın ilgi ve bağlılık göstermeye yönelten duygudur sevgi.
Sadece hüznü, üzüntüyü paylaşmak değil; sevinci, mutluluğu içtenlikle paylaşabilmektir. Dostluk vefalı olmayı, paylaşmayı, güvenmeyi, fedakârlığı gerektirir. Bu değerler, insanların toplum olarak bir arada yaşanmasını, birlikte hareket etmesini olanaklı yapar, birlik ve beraberliği güçlendirir.
Buraya kadar yazdıklarım olması gereken insani davranışlardır. İnsanlık yaratıldığı tarihten beri değişik evrelerden geçerek hem akli hem ahlaki hem de insani değerlerini geliştirmiş ve bu güne kadar varlığını idame ettirmiştir. Dünyamızda savaşlar tarihinden sonra çekilen acılar, unutulmaya yüz tutmuş olmalı ki son zamanlarda bir takım çıkar grupları tarafından savaş naraları atılmaya başlanmış. Ülkeler çıkarları uğruna başka ülkelerde terör örgütleri aracılığıyla kan dökmekte insanların yıllarca unutamayacağı acılar çekmesine sebebiyet vermektedir.
Son günlerde tarihte olmuş, üzücü bir olay olan Ermeni tehciri hakkında Almanya parlamentosunda alınan karar insanlık tarihinin en büyük soykırımını gerçekleştiren bir ülkenin alabileceği en son karardır. Tarihsel gerçekleri göz ardı ederek alınan bu kararın arka planında neler olabileceği araştırılması gereken konular arasındadır.
Şimdi yazımın başında yazmış olduğum insani değerleri de göz önünde bulundurarak, bir analiz yapmak istesek kısaca şöyle yazabiliriz,
‘’Ya göründüğünüz gibi olun ya da olduğunuz gibi görünün’’
Biz iyi insanlar olarak sizlerin nasıl olduğunuzu zaten biliyoruz,ama siz bazı şeylerin farkında değilsiniz.Yaşamak için yaşatmak zorundasınız,eğer yaşamak için öldürmeliyiz felsefesini uygulamaya devam ederseniz, çok yakında dünya kan gölüne dönecektir ve yaşanmaz hale gelecektir. Siz okullarınız da genç beyinlere soy kırım yalanını anlatacağınıza,Mevlanaları,Yunusları anlatın ki ileride sizin yaptığınız hataları çocuklarınız yapmasın ve huzurlu bir dünyada yaşansın…Bu yazım sadece ırkçı Almanya ya değildir. Tüm dünyada teröre,ayrımcılığa,ırkçılığa destek veren ve verilmesine ön ayak olan ülke yöneticileri ve çıkar gruplarınadır…..
İnsanca yaşanacak bir dünya dileklerimle….Tüm islam alemine hayırlı Ramazanlar diliyorum.
SEVGİYLE KALIN
ŞAPKALI ADAM
Yorum Yazın :Misafir