TAŞERON NEDİR?
Bir işin bir bölümünü, esas işi yapan kurum ya da kişiden alarak, o işi yapmaya başlayan kişi, kurum ya da firmaya taşeron adı verilir. Taşeron kavramı yasalarda “alt işveren” olarak geçmektedir. Taşeron iş yapan firmalarda çalışan işçilere (emekçilere) taşeron işçi denir.
Ülkemizde bu statüde çalışan binlerce emekçi kardeşimiz bulunmaktadır. Bu kardeşlerimiz bakın ne gibi sorunlarla boğuşuyor.
Başta düşük ve adaletsiz ücret. Çalışma şartlarında belirtilen çalışma süresi kâğıt üzerinde varmış gibi ama mesainin başlangıcı ve bitişini işveren belirliyor. Devlet kurumlarında çalışma saatlerinin dışında yapılan ek iş için mesai ücreti alınsa da taşeron firmalarda işveren vermeyebiliyor. İtiraz hakkınız ise kabul görürüyor fakat bir de bakmışsınız ki kapının önündesiniz, bu kozu elinde tutan işveren işçiye mesai yazmıyor.11Ay çalıştırıp daha sonra işini sonlandırıyor, dolayısı ile tazminat hakkınız olmuyor. Özellikle mevsimlik işlerde,işveren ara boş dönemde maaş vermemek için işlerin azaldığında, işçileri çıkarıyor daha sonra işler tekrar eski haline döndüğünde işe alıyor. Maaşın az olması, genellikle geç ya da eksik yatması ve sonucunda buna itirazın yasal olarak olsa da, artık diğer maaşı görene kadar işten çıkarılma durumunuzun ne olacağı bilinmiyor.. Sigorta primlerinin eksik yatması veya çalışmıyor gösterilip hiç yatırılmaması. Kıdem tazminatını alamama, Haklarınızı savunacak sendikal örgütlenme imkânının olmaması. Tatil günlerinde dahi işe gitme gibi saymakla bitmeyecek bir sürü sorun. Yasa koyucular konu hakkında yeni çalışmalar yapıldığını bildirsede, şimdi de kiralık işçi dönemi başlamış bulunmakta.
Oysaki çözümü çok basit bir konu.
Türkiye'nin 1960 yılında imzaladığı 94 sayılı İLO(iş sağlığı ve güvenliği ve çalışma ortamına ilişkin sözleşme) sözleşmesi bulunmaktadır, Sözleşmeye dayanak olarak mevzuatta düzenleme yapılarakbüyük oranda bu sorunçözülecektir. Ve dolayısıyla taşeron işçilerin hangi kurumun işçisi olduğuna bakılmadan iş yerlerinde yapılan toplu iş sözleşmesi hükümlerinin alt işveren işçilerine de uygulanması sağlanarak sorunun çözümü gerçekleşebilir. Aslında en basit yolu tüm taşeron emekçilere kadro verilir ve sorun kökten çözülür.İnsanların sırtlarından para kazanma devri de biter..
Bu çalışma statüsü şimdilik yan dallarda uygulanıyor olsada, ilerleyen yıllarda tüm meslek gruplarını kapsayabileceği aklınıza gelmiyor mu? Bin bir zorluklarla yetiştirdiğimiz çocuklarımızın çalışma hayatlarında hangi uygulamalara maruz kalacakları hiç aklınızageliyor mu?Birileri hep kazanacak ama fatura çalışanlara kesilecek.Böyle giderse faturaya itiraz hakkımız dahi olmayacak..
Konuyu birde insan hakları yönünden inceleyelim.
İnsan hakları evrensel beyannamesi,BirleşmişMilletler Genel Kurulu'nun 10 Aralık 1948 tarih ve 217 A(III) sayılı Kararıyla ilan edilmiştir.6 Nisan 1949 tarih ve 9119 Sayılı Bakanlar Kurulu ile "İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin Resmi Gazete ile yayınlanması, yayımdan sonra okullarda ve diğer eğitim müesseselerinde okutulması ve yorumlanması ve bu Beyanname hakkında radyo ve gazetelerde münasip neşriyatta bulunulması" kararlaştırılmıştır. Bakanlar Kurulu Kararı 27 Mayıs 1949 tarih ve 7217 Sayılı Resmi Gazete'de yayınlanmıştır.
Bazı maddelerine bir göz atalım;
Madde 4- Hiç kimse kölelik veya kulluk altında bulundurulamaz, kölelik ve köle ticareti her türlü biçimde yasaktır. Madde 22- Herkesin, toplumun bir üyesi olarak, sosyal güvenliğe hakkı vardır. Ulusal çabalarla ve uluslararası işbirliği yoluyla ve her devletin örgütlenmesine ve kaynaklarına göre, herkes onur ve kişiliğinin serbestçe gelişim için gerekli olan ekonomik, sosyal ve kültürel haklarının gerçekleştirilmesi hakkına sahiptir. Madde 231. Herkesin çalışma, işini serbestçe seçme, adaletli ve elverişli koşullarda çalışma ve işsizliğe karşı korunma hakkı vardır. 2. Herkesin, herhangibirayrımgözetmeksizin, eşit iş için eşit ücrete hakkı vardır. 3. Herkesin kendisi ve ailesi için insan onuruna yaraşır ve gerekirse her türlü sosyal koruma önlemleriyle desteklenmiş bir yaşam sağlayacak adil ve elverişli bir ücrete hakkı vardır. 4. Herkesin çıkarını korumak için sendika kurma veya sendikaya üye olma hakkı vardır. Madde 24- Herkesin dinlenmeye, eğlenmeye, özellikle çalışma süresinin makul ölçüde sınırlandırılmasına ve belirli dönemlerde ücretli izne çıkmaya hakkı vardır. Madde 251. Herkesin kendisinin ve ailesinin sağlık ve refahı için beslenme, giyim, konut ve tıbbi bakım hakkı vardır. Herkes, işsizlik, hastalık, sakatlık, dulluk, yaşlılık ve kendi iradesi dışındaki koşullardan doğan geçim sıkıntısı durumunda güvenlik hakkına sahiptir.
Ülkemizde uygulanan ve uygulanmaya yeni başlanacak olan taşeron işçilik ve kiralık işçilik uygulaması, yukarıda beyan edilen maddelerin hangisine uyuyor.?
Yorumu sizlere bırakıyorum…
SEVGİYLE KALIN…
ŞAPKALI ADAM.
Yorum Yazın :Misafir