KURUM ÜZÜM DE NELER OLUYOR ?
Bağcılık için yerkürenin en elverişli iklim kuşağı üzerinde bulunan ülkemiz, asmanın gen merkezi olmasının yanı sıra son derece eski ve köklü bir bağcılık kültürüne de sahiptir. Anadolu 'da bağcılık kültürünün tarihi oldukça eskidir. Yapılan arkeolojik kazılardan Anadolu 'da bağcılık kültürünün M.Ö. 3500 yılına kadar dayandığı saptanmıştır.
Ülke açısından önemi büyük olan çekirdeksiz kuru üzüm, Ege Bölgesi açısından da önem arz etmektedir. Ege Bölgesinde 57.000 'i aşkın aileye istihdam olanağı sağlamaktadır. Bunun yanında üretim sonrasında; iç ve dış pazarlama sırasında değişik aşamalarda, ülke içinde çeşitli kuruluş ve kişilerin uğraşı alanına girmesi yönünden de ekonomik önemi bulunmaktadır.
Fazla detaylara girmeyeceğim. Kısacası, yaklaşık dört milyonu aşkın kişinin ekmek parası kazandığı bir tarım ürününden ve tarım ekonomisinden bahsediyoruz. Girişte tarihçesini yazmış olduğum ve sadece yaşadığımız ilin iklim şartlarında en kaliteli çekirdeksiz üzüm yetiştirmek mümkün olmasına karşılık, gelingörkünki ne gibi sorunlarla cebelleşiyor üretici. Hangisini yazsam diye düşündüm,hangini yazayım bilemedim. Aklımca şöyle bir sıralama yapayım. Yüksek maliyet giderleri,(Mazot,gübre,tarımsal sulama için elektrik, ilaç ve işçilik),fiyat istikrarsızlığı, rekoltesorunu, don ve dolu zararları, pazarlamada yaşanan sorunlar ve plansız üretim ..Sayamadığım bir çok sorun. Hemen hemen bütün verileri inceledim. Buradan sizlere rakamlar yazarak konuyu matematik problemi haline getirmekistemiyorum. Zaten üretici kardeşlerim bu rakamları çok iyi biliyor. Tabiki konuyla ilgili kurum ve kuruluşlar bu sorunların bilincindeler ve çareler üretmeye çalışmaktadırlar. Gazete sayfalarında değişik kurumların konu hakkında yazılarını okuyorum. Aynı hassasiyetisorunun çözümü için icraat aşamasında göremiyorum. Amacım burada kişi ve kurumları yargılamak ya da suçlamak değildir. Eleştirilerim daha güzele erişmek, sorunları başka bir biçimiyle gündemde tutmaktır.
Şimdi sorularımı sormak istiyorum.
İlimizde yetiştirdiğimiz ürünün piyasadeğeri neden başka bir ilin bir kurumu tarafından belirleniyor.?
Tariş Kuru üzüm kooperatifi neden aktif rol almıyor.?
Bölgemizde bulunan işletme sahipleri üreticilerle beraber hareket etmesi ve üreticiyi koruması gerekmiyormu ?
Tarım bakanlığı neden bir üretim planlaması yapmaz.?
Fiyat istikrarsızlığı neden ?
Dünyanın en kaliteli üzümü İzmir sultaniye markası kaybediliyormu.?
Kaliteyi bozacak İran üzümü ne kadar ithal ediliyor,hangi markayla iç veya dış piyasaya sürülüyor.?
Yaklaşık dört milyon kişinin ekmek kapası olan üzüm üreticisine devlet ne kadar destek veriyor.?
Soruları daha da artırmak mümkün.Eğer gerekli tedbirler alınmaz ise, nasıl dünyanın en kaliteli pamuğunun yetiştiği gediz ovasında artık parmakla sayılacak kadar pamuk ekiliyorsa,birkaç yıl sonra üretici zararları karşılayamaz ve kazanamaz hale gelir ve o güzelim bağlar tek tek sökülür,yaklaşık 6000 yıllık bağ kültürü son bulur, bizde soframızda yiyecek üzümü başka devletlerden ithal etmek zorunda kalırız.
Olmaz olmaz demeyin….
Tüm üretici kardeşlerime kolaylıklar diliyorum..
SEVGİYLE KALIN
ŞAPKALI ADAM
Yorum Yazın :Misafir