YENİ YIL
Değerli dostlar, iyisiyle kötüsüyle, acısıyla tatlısıyla, sevinciyle hüznüyle bir yılı geride bırakıyoruz. Artık bir yıl daha hayat süremizden silindi. İnsanoğlunun tarihi boyunca hep yeni başlangıçları yeni umutları olmuştur ve dünya var olduğu sürece de olacaktır. Değişik medeniyetlerde, değişik olaylar ve takvimler baz alınarak hep yeni yıl sevinçleri yaşanmıştır .Sanıldığı gibi yeni yıl kutlamaları dinsel bir tören değildir. Tarihe bir baktığımızda çeşitli medeniyetlerce çeşitli sebepler bahane edilerek yeni umutlara, yeni yaşamlara kapılar açmak, geride kalan günlerin acı hatıralarını unutmak, yeni gelecek bir döngüde her şeyin daha iyi olacağına inanmak isteği ,bu tip kutlamaların altında yatan en büyük sebep olarak tanımlanabilir.
Aslında bizler yeni olmayan ya da doğrusal düşünerek söylersek, takvimin değişmesi dışında hiçbir yenilikten veya döngüsel durumdan bahsedemeyeceğimiz bir günü yeni yıl olarak adlandırmaktayız. Kadim topluluklar için yeni yıl astronomik veya iklimsel döngüler üzerinden değerlendirilmekteydi. Yani kutlu olan yeni bir takvime sahip olmak değildi. Mısırlılar için yıllık döngü Nil’in taşkınları ile bağıntılı astronomik bir gözlemin ürünüydü ve kutlamalar bunun için yapılırdı. Persliler yeni yılı bahar ekinoksuna bağlı olarak kutlamaktaydılar. Antik Yunan’da yeni yıl kış döngüsü ile ilintiliydi. Günümüzde Ocak’ın yılın başı olmasının temelleri ise Roma döneminde atılmıştır. Romalılar için yılbaşı yani yeni yıl tıpkı diğer pek çok antik toplulukta olduğu gibi bahar ekinoksudur. Roma kurucusu Romulus tarafınca oluşturan takvime göre yeni yıl ilkbahar ekinoksundan başlayarak 10 ay ve 304 gün olarak kabul edilmiştir. MÖ. 8. yüzyıla dayanan bu takvimde zamanla döngüsel bir problemler baş göstermeye başlamıştır. Bu hatayı düzeltmek ise Brütüs’ün Caesar’i Julius Caesar’e kalmıştır. MÖ. 49’da Julies Caesar bu problemi döneminin ünlü astronomları ve matematikçilerine danışarak çözme kararı almıştır ve bugün bizim kullandığımız takvim olan Gregoryen takviminin temeli olan Julien takvimini oluşturmuştur. Bu yeni takvimin ilk ayı içinse Roma mitolojisinin ikiyüzlü tanrısı “Janus” temel alınmıştır. Çünkü Janus değişimin ve başlangıcın tanrısıdır. İkiyüzlü bir tanrı olan Janus birbirinin aksi yönüne bakan iki yüz olarak betimlenmiştir. Janus’un ikiyüzlülüğü de buna dayanmaktadır. Yılın ilk ayıda tıpkı Janus gibi bir yönüyle geçen yıla, bir başka yönüyle de gelecek yıla bakmaktadır. Yani yılın ilk ayı değişimin ve başlangıcın ayıdır. Julien takviminde de bu konsept üzerinden yılın ilk ayının ismi “Januarius” olarak belirlenmiştir. Batı dillerindeki january, januar (ocak ayı) ay isimleri de buradan türemiştir. Yani ocak ayının kökeni Janusdur. Julius Caesar ise Janus’un yüzü suyu hürmetine Ocak’ın 1’ini yeni yıl olarak belirlemiştir.
İşte yeni yıl hakkında canınızı sıkmadan ,okuma şevkinizi kırmadan ,yazacağım en kısa yazı. Tüm eş dost ve sevdiklerime 2018 yılında güzellikler diliyorum. Sevdiklerinizle birlikte mutlu, huzurlu bir yıla başlangıç yapmanızı ve tüm yılınızı aynı güzellikte geçirmenizi dilerim. Hoş geldin 2018..
Saygı ve sevgilerimle…
ŞAPKALI ADAM
Yorum Yazın :Misafir