İNSANOĞLU
İki ayağı üzerinde dolaşan, sözle anlaşan, akıl ve düşünme yeteneği olan en gelişmiş canlı olarak tanımlanır insanoğlu.Yaratıldığı tarihten bu güne yeryüzünde akıl ve yeteneklerini kullanarak yaşamını idame ettiriyor.Doğa denen muhteşem yaşam alanında kendini şartlara göre uyduran,hep daha fazlasını isteyen,bazen doğanın sınırlarını zorlayan istekleri ile bu zamana gelmiş bir yaşam formu ve canlı türlerinden bir tanesi.
Geçmiş çağlar boyunca doğal kaynakların sınırsız olabileceğini düşünen insanoğlu bu anlayışla uzun yıllar boyunca doğal kaynakları bilinçsizce kullanmışlar ve kullanmaya devam etmekteler. Dünya nüfusunun artması, insanların ihtiyaçlarının çeşitlenmesi sonucu doğal kaynakların tüketiminin hızla artmasıyla doğal çevre tahribata uğramış ve ekolojik dengede bozulmalar meydana gelmiştir. Bu yazımda ben bu konulara girmeyeceğim.Yaşadığı dünyaya bu kadar zarar verebilen insanoğlu kendi türüne nasıl zararlar verdiğini hepimiz biliyoruz.Kutsal kitaplarda bahsedilen genel yok olmalar dışında doğal felaketler sonucu hayatını yitirenlerin sayısı savaşlarla bir birini yok etme yarışına giren insan sayısıyla bir mukayese edilirse aradaki farkı çok açık görebilir.Tabi ki yaşadığı dünyada ekolojik denge bozulunca insanoğlunun da davranışlarının değişmemesini beklemek çok iyimser bir yaklaşım olur.İşte anlatmak istediğim asıl bu konu.İnsanoğlunun davranışları…
İnsanoğlunun davranışlarını sorgulayan birkaç meraklı felsefe öğrencisi bir gün ders ortamında, Eflatun'a iki soru sormuşlar;
Birincisi, İnsanoğlunun sizi en çok şaşırtan iki davranışı nedir ?
Eflatun tek tek sıralamış,
- Çocukluktan sıkılırlar ve büyümek için acele ederler
- Ne var ki çocukluklarını özlerler
- Para kazanmak için sağlıklarını yitirirler.
- Ama sağlıklarını geri almak için de para öderler.
- Yarınlarından endişe ederken bugünü unuturlar.
- Sonuçta, ne bugünü, ne de yarını yaşarlar.
- Hiç ölmeyecek gibi yaparlar.
- Ancak hiç yaşamamış gibi ölürler.
Sıra gelmiş ikinci soruya; -"Peki sen ne öneriyorsun?"
Bilge yine sıralamış,
- Kimseye kendinizi "sevdirmeye" kalkmayın !
- Yapılması gereken tek şey, sadece kendinizi "sevilmeye" bırakmaktır.
- Önemli olan; hayatta,"en çok şey'e sahip olmak" değil,"en az şey"e ihtiyaç duymaktır.
Platon ; MÖ 400 – 300 lü yıllarda yaşamış bir yunan filozofu ve matematikçisidir.Bin yıllar önce bu tespitlerin yapılmasına rahmen, insanoğlunun yaşam felsefesinin hiç değişmediği gözlemlenebilir.
Yaşadığımız bu dünyaya ve içerisinde yaşayan kendi türümüz dahil, her türlü canlıya zarar vermeye devam edersek, zannedersem yaşam formununun sonunu hızla getireceğiz.Umarım anlatabilmişimdir..
SAYGIYLA KALIN
ŞAPKALI ADAM
Yorum Yazın :Misafir