YANLIŞ ŞEKİLLERLE DOĞRUYU DÜŞÜNEBİLME
Fransız matematikçi Henri Poincare nin geometri için kullanmış olduğu“Yanlış şekillerle doğru düşünebilme sanatı” dır, deyimden esinlenerek başlık atmak istedim bu haftaki yazıma.Amacım biraz matematik üzerine yazmak.Daha doğrusu, matematiğin bize neler kazandırdığı üzerine bir iki kelam etmek istiyorum.Bir çok matematikçi arkadaşım beklide konuya benden fazla hakimdir ama onlardan af dileyerek bir iki satır yazmak istiyorum yinede.
Hepimiz öğrencilik hayatı yaşadık, bazılarımız hala yaşıyor.Ben kendi öğrencilik yıllarımdan esinlenerek yazıyorum.İlk okuldan üniversite yıllarıma kadar başımın belası olan bir dersti aslında matematik.Bir çok öğrencinin de sevmediğini düşünüyorum,sevenlerin affına sığınarak.Belki de ilk okul yıllarımızda sevdiremediler bize matematiği yada matematiği sevdirecek öğretim metotlarını bilmiyorlardı.Ama yaşımız ilerledikçe matematiğin sadece sayıların kombinasyonlarından ibaret olmadığını, yaşamın ta kendisi olduğunu öğrendik.Tabi biraz geç kaldık ama öğrenmenin yaşı olmaz diye teselli ettik kendimizi.
Kızımla matematik üstüne bir sohbetimizde bana,’’Baba aslında matematik sevilmeyecek bir ders değil,ben seviyorum matematiği, sınavlarda bir sürü metin okuyup acaba böylemiydi,yoksa böylemiydi diye düşünüyorum sözel sorularda, ama matematikte öyle değil,formülü oturtuyorsun ve kesin cevabı buluyorsun.’’ O güne kadar hiç bu açıdan bakmamıştım matematiğe.Hayat ta öyle değil mi ? Bazı şeyleri oturttuğunuz müddetçe sonuca gidiyorsunuz. Hayatın olmasa olmazlarını formülden çıkarırsanız başarısızlık garanti gibi bir şey.
Bu kadarla da kalmıyor.Bakın matematik daha neler kazandırıyor bize..Evrendeki geometrik yapı ile sayılar arasında kurulan bağın niteliğini inceleyerek, doğanın matematik yapısını gösterir mesela,Fiziksel evrendeki problemlerden matematiksel modeller oluşturmamızı,o modellerden hareketle çeşitli aksiyom sistemlerinin varlığını sezdirir.Basit aksiyomları bir sıra içinde tanıtmak ve mantık kurallarından yararlanılarak ispatlama metotlarını öğretir, böylece doğru düşünmenin aksiyom atik bir düzenle gelişebileceğini gösterir bize. Düşüncelerimizin verimini arttırma yönünden,İnceleme, araştırma ve araştırma merakı uyandırmayı,Öğrendiklerimizi şema halinde ifade edebilmeyi,düzenli, dikkatli ve sabırlı olmayı,düşünceleri düzene sokmayı,tarafsız olmayı, peşin hükümden kaçınmayı, açık fikirli olmayı,bilginin yayılmasını arzu etmeyi,grup olarak çalışmanın verdiği fazladan gücün farkına varmamızı, gerektiğinde grup çalışması yapma becerisi edinmeyi öğretiyor..Kısacası yaşadığımız bu evreni tanımak,evrende kendimize yer bulmak,özgür düşünmek ve özgür yaşamak istiyorsak azda olsa matematik bilmek şart.Peki..Bu kadar şeyi bize öğretebilen bir bilim dalı bize neden sevdirilmedi ve hala sevdirilemiyor anlayamıyorum.Aklıma hemen bir komplo teorisi geliyor,doğru düşünen insanlar olmamızı istemiyorlar mı acaba ? Eğer öyleyse ,geçte olsa doğruyu bulacağımızı unutuyorlar galiba.Neyse matematik yazarken fazla edebiyat yapmaya gerek yok,bu hafta da kısa olsun.
Yazımı, matematiği mısırlı matematikçilerden daha iyi bildiğini söylemekten çekinmeyen,Trakya da bir iyonya kentinde doğan ve İ.Ö 470 -360 lı yıllarda yaşayan Abdera’lı Democrıtusun bir sözüyle sonlandırmak istiyorum..
“Her hangi bir şeyin nedenini kavrayabilmeyi tüm Pers krallığını fethetmeye tercih ederim”.
Evet, hayatımız boyunca bize dayattırılan şeylerin nedenlerini kavrayabilirsek,tüm düğümlerin çözüleceğine bende inanıyorum.Yeter ki sağlıklı düşünebilelim.Umarım anlatabilmişimdir.
SEVGİ VE SAYGILARIMLA
ŞAPKALI ADAM
Yorum Yazın :Misafir