YOK ÖYLE…..
İnsan olmanın erdemlerinden bir tanesi de toplumun diğer fertlerine saygı göstermektir. Saygının olmadığı toplumlarda kişiler arasında empati gelişemez. Hangi görevde,hangi makamda olursanız olun,bulunduğunuz yere gelebilmek için tırmaladıysanız, bu yazımı okumanızı tavsiye ederim. Hangi meslek grubundan olursa olsun,bir konu üzerine yıllarını harcamış insanlara yapılan saygısızlıklardan bahsetmek istiyorum bu hafta. Yeteri olgunluğa ulaşmadan,yeterince tırmalamadan havadan inme bir yerlere gelen kişilerden bahsetmek istiyorum.Hayat basamaklarını tırmanarak zirveye çıkan insanların her daim zirvede kalacaklarını hatırlatmak gerekliliğini duyuyorum.Siz, insanların yıllarca emek vererek gelmiş oldukları yerleri havadan inme olarak elde ettiyseniz,sizleri oraya sürükleyen rüzgar kesildiğinde,arkadan gelecek fırtınanın farkına varamıyorsanız, zirvede kalmanız biraz zor olacaktır.Kısacası orada kalmanız mümkün olmayacaktır.Mesleklerinde yıllarını harcamış ve yeteri kadar tecrübe edinmiş kişilere saygı göstermek, insan olmanın gereklerinden olduğu unutulmamalıdır.
Her zaman dediğim gibi olayı bir kıssa ile anlatmaya çalışayım.Bir kavak ağacı ile kabak arasında geçer hikaye..
Kavak ağacının yanında bir kabak filizi boy göstermiştir.. Bahar ilerledikçe kabak,kavak ağacına sarılarak yükselmeye başlamıştır. Yağmurların ve güneşin etkisi ile müthiş hızla büyümüş ve neredeyse kavak ağacıyla ayni boya gelmiştir.. Bir gün dayanamayıp kavağa sorar : ”Sen kaç ayda bu hale geldin ağaç?” ”On yılda.” Cevabını verir kavak. ”On yılda mı?” diye güler ve kendince çiçeklerini sallayarak dalga geçer. ”Ben neredeyse 2 ayda seninle ayni boya geldim bak.”diye devam eder sözlerine. Olgunluğun verdiği bilgelikle ‘’doğrudur’’ der kavak. Günler günleri kovalar ve bahar geçer yaz geçer ve sonbahar kapıya dayanır.Rüzgarlar yavaştan esmeye başlamıştır.Kabak artık yaprakları sararmış ve çöküşe geçmiştir.Bedenine sarılarak ,o kadar yukarılara çıktığı ağaca sorar ”Neler oluyor bana ağaç?” ‘’ Ölüyorsun ‘’der kavak. ”Niçin?”diye sorar büyük bir eziklikle. ”Benim on yılda geldiğim yere iki ayda gelmeye çalışman seni bu hale getirdi .” cevabını alır ağaçtan.
Hikaye güzel anlatıyor bence ana fikri. Arkanızdan esen rüzgarın büyüsüne kendinizi kaptırıp,içi hava dolu bir balon gibi yükselirseniz,yeteri kadar yükseğe çıktığınızda,daha kuvvetli rüzgarlar size hem yön değiştirtecek hem de kaçınılmaz sonunuzu hazırlayacaktır. Yeterli tecrübeyi kazanmadan,tecrübe kazanmış insanların omuzlarında yükseliyorsanız, birde birikimlerine saygı göstermiyorsanız ,günü geldiğinde siz de aynı soruyu soracaksınız.. Cevabı merak mı ediyorsunuz..? Yok öyle……!
Saygı ve sevgilerimle…
ŞAPKALI ADAM
Yorum Yazın :Misafir