KALİTE
Kalite kavramı insanların ve sistemlerin “hata yapması” ve “mükemmele ulaşma isteği” gerçeğinden ortaya çıkmıştır. Kalitenin değişik tanımları bulunmaktadır. Kalite; belirlenen şartlar altında ve belirlenen bir zaman süresi içinde istenilen fonksiyonları yerine getirebilme kabiliyeti, bir ürünün kulanım uygunluğunu belirleyen özelliklerinin tümü, herhangi bir ürün sınıfının özelliklerinin insan topluluklarının istek potansiyelini karşılayabilme derecesi, önceden tespit edilmiş olan spesifikasyonlara ya da standartlara göre üretim yapma olgusudur.
Kalite her geçen gün daha da aşina olduğumuz bir kavram. Ancak, toplumda kalite denince ilk akla gelen belli standartlara uyan, güzel, gelişmiş, gibi sıfatların ötesidir. Kalite, kısaca, beklentileri aşmak demektir. Bu tanımıyla da insanlığın, sürekli gelişmenin bir ifadesini içerir. Dinamik bir kavramdır. Çünkü, insanların beklentileri her karşılandığında yükselme eğilimi gösterir. Kalite kavramının tarihi çok eskilere dayanır. Hammurabi kanunlarından birisi şu ifadeyi kullanır: “Her kim bir bina inşa eder, ve bu bina yıkılır da altında insanlar ölürse, o kişinin de başı kesile! ”Fenikeliler ise yöneticilerine şu hakkı verirlermiş “İşini iyi yapmayan işçinin eli kesile!”, Anadolu kültüründe önemli bir yer tutan Ahilik de ise kalitesiz iş yapanlara meslektaşları özdenetim uygulayarak “Pabucunu dama asarlarmış” Bu o dükkandan belli bir müddet için alış veriş yapılmayacağı anlamına gelirmiş. Bir kurumun yönetim kalitesini geliştirmek için liderlik ve amacın tutarlılığı büyük önem taşır. En etkili liderlik güç ile elde edilen liderlik değil, insanların gönüllerini ve beyinlerini kazanarak elde edilen liderliktir. Bu nedenle, liderin hem kurum hedefini net olarak ifade edebilmesi, hem de tüm kararlarının bu hedef doğrultusunda olduğunu göstermesi önem taşır. Özetle, iyi liderlik için söylem ve eylem birliği gerekiyor. Şimdi buraya kadar yazdıklarımın dışına çıkarak konuyu başka yönden irdelemeye çalışacağım.. Kendimizi tanımaya başladığınızdan bu güne kadar olan yaşam sürecinizi gözden geçirmenizi istiyorum. Her ne konuda olursa olsun etrafınızdaki insan ve her türlü materyali inceleyip, eski günlerdeki insan ve materyaller ile karşılaştırmanızı isteyeceğim. Hani her geçen gün kalitenin arıttığından bahsediliyor ya, acaba öylemi ? Bir iki konuyu beraber yorumlayalım. Kaliteli insan mesela, eskiden mi daha kaliteli insan vardı şimdi mi ? Eski arkadaşlıklar mı, şimdiki arkadaşlıklar mı ? Eski giyeceklerimiz mi kaliteliydi şimdikiler mi? Eski yiyeceklerimiz mi kaliteliydi, şimdikiler mi ? Eski soluduğumuz hava mı, yoksa şimdiki soluduğumuz havamı kaliteli ? Temiz akan sularımızı ,ormanlarımızı, denizlerimizi hangisini yazayım bilmiyorum. Ruhsal olarak ta kalitemizi de bozduk, gülmeyi unuttuk mesela.. Bırakın kahkaha atmayı, çoğumuz doğru dürüst gülmeyi bile unuttuk. Oysa gülmenin ve kahkaha atmanın yaşantımıza kalite kattığını unuttuk. Kapitalist ve maddeci dünya görüşünün bizleri nerelere sürüklediğini hatırlatmak istedim sadece. Yediğimiz meyveden içtiğimiz suya kadar her şeyde kalite bozulmuşsa, kullandığınız birkaç materyal kalite olsa ne olur olmazsa ne olur. Şunu unutmamak lazım ki, kaliteli insan yetiştirmek istiyorsak, yaşamımızın her bölümünde kaliteyi yakalamak zorundayız. Bu saatten sonra nasıl olur bilmiyorum ama, insan olarak doğanın bir parçası olarak yaşıyorsak, doğayı kaliteli hale getirmekten başlanabilir. Yıllar boyunca doğadan koparılan insan nesli, doğasına döndüğü anda düzelme hızla başlayacaktır.
Her insan kaliteli ve güzel bir yaşamı hakkeder…
Sevgi ve saygılarımla
ŞAPKALI ADAM
Yorum Yazın :Misafir