FANATİZM
Fanatiklik veya fanatizm, yüksek sempati ve sevginin bir marka, kurum ya da topluma mal olmuş birey üzerinde yoğunlaşmasına denir. Bu duyguyu yaşayan insanlara fanatik adlı verilmektedir. . Fanatizm bir sevgi eylemi, holiganizm ise aşırı fanatizmin yarattığı saldırganlık boyutudur.
Son zamanlarda ülkemizde fanatizmin niçin bu kadar yüksek noktalara çekilmek istendiği,ilgimi çekmişti.gerek tv programlarında gerekse hayatımızın içinde sürekli bir fanatiklik söz konusu olduğu kaçınılmaz.Bilhassa spor programlarında kasıtlı bir biçimde ve sürekli artarak fanatizm körüklendiğini hepimiz görmekteyiz.Oysa ki fanatizm çağımızın en tehlikeli hastalığı olduğu bilindiği halde.Tabi ki konuyu kendimce araştırma gereği duydum.Neden ve niçinlerini sorguladım, kendimce sonuçlar çıkardım.Çok ciddi bir çalışma göze çarpmasada birkaç makale var konu hakkında.Şimdi konuyu biraz inceleyelim.
Aşırı fanatik insanlar, çevresindeki doğru değerleri görmezler, bunların yerine sadece kendi bildiği ve fanatiği olduğu her neyse sadece onun doğru olduğunu şiddetle savunurlar.Fanatik şahsiyet kolay kolay başka bir görüşü algılamaz yada algılamak istemez. Fanatizm bir çok kesim tarafından hoş karşılanmamasına rağmen,çoğu zamanda çıkarlar uğruna desteklendiği görülür.Ülkemizde fanatizm en yoğun olarak spor ve siyasette görülüyor.
Fanatizm, basit anlatımıyla,kişinin herhangi bir konuyla, kişiyle veya durumla ilgili olarak kendi görüşlerinin, düşüncelerinin, inançlarının ve değer yargılarının tamamen doğru olduğuna inanıp zıt görüşü ve o görüşü savunanları, o görüşlerinde haklı, doğru yanlar olsa bile tamamı ile reddetmesidir. Fanatik kişi, fanatiği olduğu dini inancı, siyasi görüşü, takımı, ideolojiyi vs. vs. diğerlerinden üstün tutar. Bu üstün tutan inanç sayesinde, kişi kendisine adeta bir kimlik oluşturur.Kendi düşüncel dünyasını es geçer,kendine sanal bir kişilik yükler.Fanatik bir kişi ne olduğu gibi görünür nede göründüğü gibi olur.
Fanatizmi yaratan kişiler, bunu kendi çıkarları için nasıl kullanacaklarını çok iyi bilirler. Fanatik birey, belli bir siyasetçiyi desteklerse, belli bir inancı benimserse, belli bir takımı tutarsa, bu ürün, bu politikacı, bu dini inanç,bu takım sayesinde kendisinin de değerli, önemli, başarılı, hayranlık uyandırıcı, olacağı duygusunu yaşamaktadır. . Peki fanatizm yaratmak, insanları bir markayla, bir dini veya siyasi görüşle, bir futbol takımıyla bütünleşmek neden bu kadar önemlidir?
Fanatik bir kişilik, fanatiği olduğu her neyse, herhangi bir çıkarı olmadığı halde neden bu kadar tutucu olabiliyor.?
Fanatik kişilikler,fanatiği olduğu her hangi bir hareketin, her yaptığını sorgulamadan, içindeki tutarsızlıkları, mantıksızlıkları vs. fark etmeden, fark etse bile görmezlikten gelerek ona inanmayı ve ona olan bağlılığını sürdürüyor. . Mantık, sorgulama, düşünme gibi beceriler devre dışı kalıyor.
Şimdi can alıcı nokta burada…
Fanatik, fanatiği olduğu her neyse ondan beklentileri karşılamak için elinden gelen herşeyi yapmaya hazır hale geliyor ve yapıyor. Fanatik kişi inandığı şey uğruna bir servet harcamaktan, kendi inancına aykırı olan insanlara zarar vermekten ve hatta ileri durumlarda yani holiganizm boyutunda, cinayet bile işlemekten kaçınmaz duruma gelebiliyor.
Ülkemizde son yıllarda artan fanatizm ne yazık ki sadece sporda olmuyor.Belkide bilinçli olarak artırılan fanatizm,bir çok tarikatın, terör örgütünün,eylemlerine zemin hazırlıyor.
Fanatizm sayesinde, IŞİD terör örgütünün başındakiler, militanları kendi inançlarına sahip olmayanları öldürmeyi,allah rızası için yapılan bir faaliyet gibi göstermektedir. Bu sayede kendi içlerindeki öldürme yönündeki dürtülere kendi vicdanlarının da kabul edebileceği "allah rızası için yaptık" mazeretini kullanmaktadırlar. Tüm tarikatların, yasadışı faaliyetler yürüten tüm sözde dini kuruluşların, terör örgütlerinin vs. ideolojilerini insanlara kabul ettirme yöntemi fanatizm olabiliyor.
Fanatizm, ister dini ister siyasi bir görüşle, ister bir futbol takımını taparcasına desteklemekle, ister bir markanın yarattığı sanal değerlilik duygusuyla ilgili olsun çağımızın en temel, en hızlı çözülmesi gereken problemi gibi görünmektedir.Bu sorunun çözüm yolu, çocuklarımıza gerçek değer duygusu ve kimlik bilincinin yanında,yaratılan sanal vazgeçilmezlik duygusundan arındırmak için farkındalıkları artırmaya yönelik eğitim verilmesi gerektiği, konu ile ilgilenen akademisyenlerin önerilerinin dikkate alınması ve toplumsal bilincin artırılması gereği aşikardır. Yani kendimiz olabilme,kendi değer yargılarımızı ve fikir dünyamızı geliştirme zorunluluğu.. Kendini bilen,sınırlarının farkında,iyi insan olabilme zorunluluğu.Düşüne bilen,sorgulayan,akleden birey…
Aksi takdirde kişiler sıradan birisi olmamak uğruna sözde din adamlarının, siyasetçilerin, tarikat şeyhlerinin, markaların, terör örgütlerinin kurbanı olmaya devam edeceklerdir…
Fanatizmi körükleyen tüm yorumcular bilerek veya bilmeyerek nelere ve nerelere hizmet ettiklerini umarım anlamışlardır. Tabi ki kendileri de fanatik değilse…
SEVGİYLE KALIN. ŞAPKALI ADAM
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir.