Gediz Nehri Temiz Akacak mı?
Yıllardır yapılan ihmaller neticesinde artık Gediz Nehri kirli akıyor. Temizlenmesi için yapılan çalışmalar var ama henüz sonuç alınamadığı aşikar. Yapılması gereken çalışmalar ve önlemler herkesi yakından ilgilendiriyor. Bu konuda yapılacak çok şey var.
Gediz Nehrinin temizlenmesi amacıyla resmi kurum ve belediyeler ile gönüllü dernek ve kişilerden oluşan bir “Gediz İzleme Komitesi” kurularak bağımsız olarak çalışması sağlanmalı ve düzenli olarak toplanan komitenin raporları ilgili kuruluşlara iletilmelidir.
Havzada atık-su arıtma tesisi bulunmayan birçok belediye bulunmakta ve bu belediyelerin Çevre Kanunu ve Türk Ceza Kanunu’ na göre suç işlemektedirler. Belediyeler altyapı yatırımlarına yeterli ve gerekli önemi göstermeleri gerekir.
Organize Sanayi Bölgeleri, bölgede çalışan tesislere gerekli filtre ve arıtma tesislerinin kurulması ve çalışmasının denetlenmesi konusunda gerekli çalışmaları yapmalıdır.
Atık-su arıtma tesisleri ile sanayi baca filtrelerinin çalışıp çalışmadığı, gece ve gündüz değişik saatlerde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından düzenli olarak kontrol edilmeli, kurallara uymayanlar hakkında gerekli cezai işlemler yapılmalıdır.
Köyler ve beldeler ortak atık-su arıtma tesislerini kurmadan kesinlikle kanalizasyon şebekesi kurmamalı ve kanalizasyonların dere ve nehirlere karışması engellenmelidir.
Zirai ilaç ambalaj atıklarının yakılması veya gelişigüzel doğaya terk edilmesi önemli ölçüde toprak, su ve hava kirliliğine neden olmakta, beslenme zinciri yoluyla canlılarda toplu ölümlere yol açmakta, toplum sağlığını tehdit etmektedir.
Sulama göleti ve sulama barajı projeleri yeraltı sularını besleyip, erozyonu önlemeye katkıda bulunduğu için bu projeler bir an önce hayata geçirilmelidir. Yeraltı sularının israfı önlenmeli, vahşi sulama yerine damlama sulama yönteminin yaygınlaşması sağlanmalıdır.
Dere ıslahı, nehir yatağının genişletilmesi, nehrin mekanik ve fiziki temizliğinin yapılması, nehir içinde oluşan adacıkların ortadan kaldırılması gereklidir. Nehrin her iki yanına arazi yolları yapılarak her yıl düzenli olarak nehir yatağının temizlenmesi sağlanmalıdır.
Zeytincilik tesislerinin bulunduğu bölgelerde ayrı bir arıtma yöntemi kullanılmalı ve asla karasu nehirlere akıtılmamalıdır. Karasuyun bertaraf edilmesi buharlaştırma v.b yöntemlerle yapılmalıdır.
Akılcı tarım uygulamaları ile çiftçiler eğitilmeli, gübre kullanımı azaltılmalı ve organik gübrelerin teşvik edilmesi sağlanmalıdır. Zirai ilaç bayileri, gübre ve ilaç verirken üreticileri bilgilendirmelidir.
Ağaçlandırma çalışmalarına hız verilmeli, erozyon ile mücadele her yönüyle bilimsel olarak yapılmalıdır. Bataklıklar kurutulmalıdır.
Mevcut maden işletmeleri ile bundan sonra kurulacak maden işletme tesislerinin çevre duyarlılığı açısından değerlendirilmeli ve çevreye zararlı olduğu tespit edilen tesislerin çalışmaları sistem düzeltilene kadar durdurulmalıdır.
Akarsular, göletler ve barajların kirlilik ölçümleri düzenli olarak yapılmalı ve eğer suda kirlenmede artış saptanırsa derhal neden araştırmasına gidilerek çözüm yolları uygulanmalıdır.
Akarsu ve göletlerin yakınına kurulmuş işletme ve barınaklar yakından izlenmeli, kirletenler ortadan kaldırılmalı ve su kaynaklarına çok yakın bölgede yeni barınak ve işletmelere asla izin verilmemelidir.Ölü hayvan, kan ve diğer canlı atıkları toprakta gömülerek yok edilmeli asla su kaynaklarına atılmamalıdır.
Sentetik deterjan kullanımının azaltılması, evsel atık yağların ayrı olarak toplanması, tıbbi atıkların düzenli olarak toplanması ve bertaraf edilmesi gibi önlemler ayrıca alınmalıdır. Hastane sıvı atıkları ayrı olarak değerlendirilip gerekli tedbirler alınmalıdır.
Tüm okullarda “Gediz Koruma Eylem Planı” ve bu konuda toplumsal bilincin oluşmasına yönelik ek dersler okutulmalı, seminer, panel ve çalıştaylar düzenlenerek halkın bilinçlenmesi sağlanmalıdır. Basın aracılığı ile konu sık sık gündeme getirilmeli, televizyon ve radyolarda konu tartışılmalıdır. Bu konuda okullarda şiir, kompozisyon yarışmaları düzenlenmelidir. Ayrıca bu konuda yeni sivil toplum kuruluşları kurularak, ilgili dernekler zaman zaman bir araya gelerek konu tartışılmalı ve beyin fırtınası yöntemi ile öneriler alınmalıdır. Bilinçli su kullanımı ve su israfının önlenmesi konuları da okullarda öğrencilere öğretilmelidir.
“Temiz Gediz” konulu bir internet sitesi ve Sosyal Medyada sayfalar açılarak özellikle burada gençlerin önerilerine yer verilmelidir. Gediz Nehri’nde kirliliğe neden olan kurum ve kişileri önlemeye yönelik olarak bir telefon hattı ihdas edilerek halkın ihlalleri anında bildirimi ve önlem alınması sağlanmalıdır.
Gediz Nehrinde kirliliğe neden olan eşya ve cisimler çıkartılarak sergilenmeli, “Temiz Gediz” konulu fotoğraf yarışmaları ve sergiler düzenlenmelidir.
Celal Bayar Üniversitesi bünyesinde "GEDİZ HAVZASI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA ENSTİTÜSÜ" kurulmalı ve TÜBİTAK ve üniversiteler Gediz Nehrinin temizlenmesi ve temizliğinin korunması konusunda bilimsel çalışmalar yapmalıdır.
Tüm halkımızı ve özellikle Manisa’lıhemşehrilerimizi bu konuda duyarlı olmaya ve “bu benim işim” diye düşünmeye davet ediyorum.
Muzaffer Yurttaş
Yorum Yazın :Misafir