Ekonomik Darbe Girişimine Dur Demeliyiz!
Uluslararası derecelendirme kuruluşlarının ülke ekonomisi hakkındaki verdiği kararlar tabii ki siyasi ve taraflı kararlar. Bu kararlara karşı duyarsız kalamayız. Bu kararları tanımıyoruz diyemeyiz. Buna karşı önlemler almak zorundayız. Bundan sonra atılması gereken adımlar ve yapılması gerekenler:
1-Sağlıklı iletişim devam etmelidir: Yabancı yatırımcıların doğru bilgilendirilmesi çalışmalarına hız verilmelidir. Yabancı yatırımcıların Türkiye ile ilgili detaylara hakim olmadıkları dikkate alınarak hareket edilmelidir. Yabancı yatırımcılar uluslararası medyada gördükleri tek bir fotoğraf ya da görüntünün etkisi altında kalabilmektedirler. Dolayısıyla yanlış algıların düzeltilmesi için sağlıklı iletişimde ısrar edilmeli, basın kuruluşlarımız haber yaparken kılı kırk yararak ülkeye zarar verici görüntü ve yanlış algılanabilecek haberlerden kaçınmalıdır.
2-Ekonomiye Öncelikler Arasında Yer Verilmelidir: Verilen doğru mesajlar ve tedbirler yatırımcılardaki korku ve paniği önledi. Krizin ilk anından itibaren hükümet tarafından ekonominin ilk öncelik olarak ortaya konması, Merkez Bankası ve Sermaye Piyasası Kurumunun doğru adımlar atması piyasada güvenin tekrar sağlanmasını hızlandırdı. Gerek içeride gerekse dışarıda üst düzey bilgilendirme toplantılarının devam etmesinin bu tür dönemlerde bilgi kirliliğinin önüne geçilmesi için gerekli olduğunu düşünüyorum. Mali disiplin önümüzdeki dönemde de güçlendirilerek devam etmelidir. Hükümetin ekonomi kurmayları düzenli olarak atılan adımları takip etmelidir. Ekonomik program ve mali bütçe aynen uygulanmalıdır.
3- Kredi Derecelendirme Kuruluşları ile İyi İlişkiler: Kısa vadede Türkiye'nin en büyük sınavlarından biri kredi derecelendirme kuruluşlarıyla olacak. Ümit ediyoruz ki bu derecelendirme kuruluşları siyasi mülahazalardan uzak, objektif değerlendirmelerle raporlarını hazırlarlar.
4-Türk Lirası Kullanımı Teşvik Edilmelidir: Vatandaşlarımıza tavsiyemiz gerekirse ellerindeki dolarları bozdurmalarını ve Türk Lirası kullanmalarını önermeliyiz.
5-Basınımız Haber Hazırlarken Dikkatli Olmalı: Her türlü basın yayın kuruluşumuz kullanacağı resim, görüntü ve kelimeleri seçerken dikkat etmelidir.
Ülkemiz aleyhine ve zararına yorumlanabilecek her türlü yayından kaçınmalıdır. Unutmamalıyız ki, yabancı yatırımcı basından gördüklerine itibar ederek hareket etmektedir.
6-Ekonomik Kurumlarda Söylem Birliği: Ekonomi ile ilgili kurumlarımız, oda başkanlıkları, Sermaye Piyasası Temsilcileri, Merkez Bankası yetkilileri, Menkul Kıymetler Borsası Temsilcileri söylem ve eylemlerinde topluma örnek olmalıdır. Ekonomi konusunda söylem birliği oluşturulmalıdır.
7- İhracatın Artırılması İçin Çalışılmalıdır: Üretimde Katma Değeri Yüksek ürünlerin üretimi artırılmalıdır. İhracatın artırılması ve yeni ihracat kapıları açılması için çalışmalar yapılmalıdır.
8- Yatırım Teşvikleri Artırılmalıdır: Yatırımcılara yönelik teşvikler artırılmalıdır. İstihdamı artırıcı çalışmalar yapılmalıdır. İşsizliği aşağıya çekecek reel çalışmalara imza atılmalıdır. Özelleştirme programı ara vermeden devam etmelidir. Enerjide dışa bağımlılığı azaltacak çalışmalara hız verilmelidir.
Yatırım artırıldığında, istihdam artacak dolayısıyla ekonomi ve büyüme devam edecektir. Her kurum ve kişi bu konuda üzerine düşeni yapmalıdır. Ekonomi çarkının hız kaybetmeden dönmeye devam etmesi ülkemiz açısından çok büyük önem arz etmektedir. Mustafa Kemal Atatürk “İktisaden zayıf bir millet fakr-u sefaletten kurtulamaz, kuvvetli bir medeniyete, refah ve saadete kavuşamaz, içtimai ve siyasi felaketlerden yakasını kurtaramaz” demiştir. Atılacak adımlar dikkatle atılmalı ve ekonomi ön plana alınmalıdır. Müreffeh ve ekonomik özgürlüğüne kavuşmuş, enerjide dışa bağımlı olmayan, kendi tankını, uçağını yapan bir ülkeyle hepimiz gurur duyacağız.
Dr.Muzaffer YURTTAŞ
Yorum Yazın :Misafir