Hayata Anlam Katmak Gerek!
Hayat “bir varmış, bir yokmuş” la başlayan, çok uzun bir masal zannettiğimiz ama yanıldığımız kısa bir serüven. Hayat aslında kısa kısa hikayelerden ibarettir. Bir hikaye biter yeni bir hikaye başlar. Her hikayede farklı kahramanlar olur. Önemli olan her hikayeyi en güzel şekilde yazmak, her kahramana hak ettiği değeri vermektir.
Bu gün yayın hayatına başlayan sitemizde sizlerle bu köşeden görüşlerimi, yorumlarımı paylaşmaya çalışacağım. Amaç faydalı olmaktır. Hayatınıza yeni bir pencere açmaya çalışmak, farklı bir gözle olayları değerlendirmektir.
Hayat ardından koşulacak ve yakalanacak bir şey değil, yavaşlayıp etrafa bakarak ve hazzına varılarak yaşanması gereken bir serüven. Zamanımızı bilgisayar başında ve televizyon karşısında geçirdiğimiz için konuşmaya, konuşarak paylaşmaya zamanımız yok. Kelimeler anlamsızlaşmış, kısa ve ne idüğü belirsiz seslerin aldığı bir hal almış. Diyaloğun yerini kavga, iletişimin yerini çıkar için selam verme ve çıkar için anlamsız konuşmalar almış. Değerini bilmenin yerini tadını çıkarmanın, hazzın yerini hızın aldığı hız çağında yaşıyoruz.
Çıktığımız dağın eteklerindeki laleleri, sümbülleri ve kuş seslerini dinlemek ve baharın kokusunu içimize çekeceğimiz yerde, gözümüzü zirveye diktiğimiz için hiçbir şeyi göremeden çıktığımız yokuş hepimizi yorgun ve stresli hale getirmiş. Herkes başarmak ve öne geçmek çabasında, el uzatma, yardım etme, gülümseme, dostluk ve sevgi diye bir şey kalmamış. Kıyasıya rekabet, çelme takma, düşürme ve öne geçme gayreti, fotoğraf karesinde görünme çabası nedeniyle herkes yarış atı gibi burnundan soluyor. Alçak gönüllülüğün yerini aşırı özgüven ve kibir, hizmet etmenin ve hayırda yarışın yerini gösteriş ve çokluk iddiası almış. Hep “başkaları ne der” diye düşünmekten, “Allah ne der” diye düşünememişiz. Sanki bir tiyatro sahnesinde seyircinin önünde yaşıyormuş gibi beğenilmek telaşındayız.
Hayatı olduğu gibi yaşamak yerine, başkalarının rotasında ve çarkında dönmeyi, gönlümüzden ve içimizden geldiği gibi davranmak yerine seyredenlerin istediğini söylemek ve alkış almaya odaklamış bir yaşamı tercih ettik. Hep başkalarını rakip gören, karşımızdaki insanları durdurulması gereken ve öne geçmesine müsaade etmemek uğruna hayatımızı anlamsızlaştırdığımız bir mücadelenin içindeyiz. Oysa içe dönebilsek ve öz benliğimize girebilsek, atalarımızın misafirperverliğini ve diğergamlığını, muhabbetini, hoş sohbetini, sanat anlayışını, imece usulünü ve Haktan yana tavrınıbenimsediğimiz gün hayat daha güzel ve anlamlı olacaktır.
Yorum Yazın :Misafir