Hayal Ettiğimiz Şehre Ulaşmak!
Belediye başkanlarımızdan artık milletimiz farklı bir yönetim anlayışı ve hizmet bekliyor. Eski beklentilerin yerini farklı beklentiler ve talepler almaya başladı. Artık halkımız farklı bir belediye başkanı portresi hayal ediyor.
Mekanlar şahsiyetleri belirler, bir şehir huzur vermiyorsa, o şehrin insanları huzurlu olamaz. Şehir saygı ve sevgi vermiyorsa, o şehrin insanı da noksan kalacaktır. Artık insanlar huzur veren şehirler istiyor. Karnının doyduğu iş imkanı olan ama yaşam alanları da olan şehirler istiyor insanımız.
Büyük mimari projeler inşa ederken, büyük adımlar atarken, insan ruhuna dokunan çalışmaları asla ihmal edilmemelidir. Sosyal belediyecilik kavramı, proje üreten ve uygulayan belediyecilik anlayışı daha çok tercih edilmeye başlanmıştır.
Seçilen başkanlar koltuğa oturmak için seçilmiyorlar. Halkın hayalindeki başkanlar şehrin emini olacak ve gece gündüz demeden ev ev dolaşarak halka hizmet edecek. Fedakar olacak, koltuk yerine şantiyeleri ve sokak ve caddeleri mekan edinecek.
Memur belediye başkanı dönemi geride kaldı. Sosyal belediyecilik, vizyoner belediyecilik, proje belediyeciliği dönemi başlamıştır. Halkımız risk alan, istihdam oluşturan, toplumun ve yatırımcının önünü açan bir belediye başkanı istiyor.
Bilge Mimar Turgut Cansever; “İnsanın dünyadaki en önemli vazifesi dünyayı güzelleştirmektir” diyor. Gerçekten insanın önce ruhunu, sonra yaşadığı beldeyi imar etmesi ve güzelleştirmesi ile hayatın anlam bulacağı açıktır. İnsan şehrin, şehir de insanın aynasıdır. Hacı Bayram Veli Hazretleri’nin de ifade ettiği gibi, “insan, şehri inşa ederken, aslında taşın toprağın arasında kendisini inşa eder. Gönülde her ne var ise, şehir olarak görünür. Gönlü taş olanın şehri taş, gönlü aşk ile dolu olanın şehri gülistan olur” İnsan içinde olanı dışına ve çevresine yansıtır. Bir amacı, bir medeniyeti ve bir kültür hazinesine sahip olmayan, geçmişle bağlantısı kesilenlerin yaşadıkları mekanlar anlamsız ve huzursuz mekanlardır.
Felsefesiz, ruhsuz, büyümek için büyüyen şehirde huzur arayan yığınlar asla huzur bulamayacaktır. Bir şehirde huzur, emniyet, estetik yok ise orada insanlar mutsuzdur. Kurulan şehirler ruhu olan ve yaşayan, canlı şehirler oluşturulmalıdır. Bütün unsurları ile insanı yaşatmayı hedefleyen şehirler, nitelikli insanı ve yatırımı cezbederek kalkınmaya ivme katar.
Yerel demokrasiyi vatandaş artık beş senede bir belediye başkanını seçen bir sorumluluktan ibaret görmüyor. Aksine “Ben seçtim ama birlikte yöneteceğiz” edasıyla hareket etmektedir. Kadını, genci, yaşlısı kararlara katılmak istemektedir. “Büyüklerimiz bilir” diyen anlayışın yerini “benim de söyleyecek sözüm var” diyen bir anlayış almıştır. Şeffaf, paylaşımcı, danışan, paylaşan, kararları birlikte alıp halka onaylatan belediyecilik anlayışı daha çok takdir toplamaktadır.
Kentsel dönüşüm bina kurmak değil, yaşam kentleri kurmak, mahalle kurmak, yeşil alan, sosyal alan kurmaktır. AVM kültürü yerine, kapalı çarşı modelini oluşturmak ve insanı, ruhunu, yerliyi koruyan bir model oluşturmak için çalışılmalıdır.
Çağımızın yeni şehir modellerinden ilham almamız şarttır. Akıllı şehir, kültür şehri, slowcity veya sakin şehir, yeşil şehir gibi her bir model örnek alınabilir. Evrensel modelleri dikkate alıp kendi özgün modelimizle sentezleme becerisini göstermeliyiz. Osmanlı, Selçuklu mimarisini modern mimari ile sentezlemeliyiz.
Vatandaş artık yola, suya alışmış ve onlara karnı toktur. Sosyal yaşam alanları, ruhunu rahatlatacak mekanlar, iş ve aş kazanabileceği şehirler talep ediyor. Vatandaş artık balık istemiyor, balık tutabileceği alanlar ve istihdam alanları istiyor. Sanatı, kültürü kentin bir parçası haline getiren ve kendileri ile yaşayan bir belediye başkanı istiyor. Gereğinde bisiklete binen, kendileri ile birlikte eşofmanının giyip spor yapan, acılarını ve sevinçlerini paylaşan belediye başkanını istiyor.
Tabii ki belediyecilik bir ekip işidir. Ne olduğunuz kadar önemli olan bir başka konu kiminle olduğunuzdur. Kapıdaki görevliden güvenliğe, zabıtalardan memurlara, işçilerden amirlere ve belediye başkanlarına kadar herkes önemlidir ve ahenk içinde aynı hedefe kilitlenmiş olmaları gerekir. En üstte yer alan belediye başkanının vizyonu ve hedefleri en altta yer alan kişi
tarafından bilinmediği sürece orada başarıdan söz edilemez. Kısacası sizin ne olduğunu kadar önemli olan bir diğer konu da nasıl bir ekiple çalıştığınızdır.
Hayal ettiğimiz şehirlere, hayalleri olan ve gece gündüz aynı hedefe koşan, yorgunluk ve uyku nedir bilmeyen halkla iç içe, derdi olan belediye başkanları ile ulaşmak mümkündür.
Dr. Muzaffer YURTTAŞ
Yorum Yazın :Misafir