Beş önemli güncel konuda söylenecek sözümüz var
1.Avrupa Birliği üyeliği konusunda ne düşünüyorsunuz?
Uzun yıllardır devam eden bir serüven. Ülkemiz üzerine düşeni fazlasıyla yapma gayreti içinde, ancak Avrupa Birliği yöneticileri ve söz sahibi ülkeler Türkiye’ye karşı samimi ve objektif değiller. Tabii kj AB’ye girmemizde faydalar var. Ancak bunun tek çare olmadığını bilmemiz ve alternatif yollarımızın olduğunu AB üyelerine karşı açıkça seslendirmeliyiz. Halkımızın AB üyeliğine desteği gün geçtikçe düşmektedir. Belki de onlar bizi üye yapamadan dağılacaklar, ya da biz o tarihte yapılacak bir referandumda evet oyu vermekte zorlanacağız.
2. MHP de neler oluyor, kongre süreci hakkında düşünceniz nedir?
MHP Türk siyasi hareketi için önemli görevleri yerine getirmiş ve mecliste olması gereken bir siyasi harekettir. Ancak son zamanlarda parti içinde olup bitenler iç açıcı değil. Bir an önce kongre ve genel başkan seçimini gerçekleştirmeli ve tartışmaları sonlandırmalıdır. 1 Kasım seçiminde aldığı oylara bakarak, tabanda yapılan politika konusunda değişikliğe gidilmesi ve yeni bir yöntem ortaya konulması gerektiği ifade ediliyor. Genel başkanını değiştirip değiştirmemeye partinin delegeleri karar verecektir. Ancak söylem ve politika değişikliğine giderek bir atılım yapması gerektiği konusunda tabanda büyük bir beklenti mevcut. Bütün yaşananlar gösteriyor ki, yeni bir anaysa ile birlikte siyasi partiler yasası ve seçim sistemi ciddi bir şekilde ele alınarak, demokratik ve şeffaf bir şekilde siyasi partiler yasası düzenlenmelidir. Tabanın sesini dikkate alacak şekilde bir yapılanmaya izin veren düzenlemeler bir an önce hayata geçirilmelidir.
3. Dünya kupası maçları ve Türkiye’nin aldığı sonucu değerlendirir misiniz?
Şu ana kadar oynanan maçların kalitesi seyir açısından yeterli değil diye düşünüyorum. Çeyrek final ve diğer etaplarda umarım daha zevkli maçlar ortaya konur. Türkiye’nin aldığı sonuçlara üzüldük. Türk futbolu bu kadar emek ve destek sonucu daha yükseklerde olmalıdır. Antrenör ve diğer yöneticiler yapılan seviyeli eleştirilere laf yetiştirme yerine buradan dersler çıkararak yeni atılımlar yapmalıdırlar. Herkes eleştirilebilir ve sonuçtan sorumludur. Halkın arasında konuşulan ve eleştirilen konulardan biri de Fatih Terim’e verilen çok yüksek maaş. Türkiye Futbol Federasyonu ve ilgililer bu maaş konusunu tekrar ele alarak makul bir düzenlemeye gitmelidir.
4. Televizyonlarda yayınlanan Ramazan Programları hakkında düşünceniz nedir?
Ramazan vesilesi ile düzenlenen bazı programları izliyorum. Programlarda Kur’an-ı Kerim okunuyor, Peygamberimizin örnek hayatından tablolar anlatılıyor, ikramlarda bulunuluyor, ilahiler okunuyor. Bunlar çok güzel. Ama ilahi diye okunan bazı ucubelere de bir iki kelam etmek istiyorum. İslam dininde, müziğin eğlendirmek amacı ile değil, kulluğu hatırlamak için kullanılan müzik türüne Tasavvuf müziği adı verilir. Tasavvuf felsefesinin müziğe yansıması olarak görülebilir. Tasavvuf müziği, İslam’daki tasavvuf felsefesine uygun olarak, eğlendirmek için değil, insanın Allah'a olan kulluğunun farkına varmasını sağlamak için yapılan bir müzik türüdür.
Bakıyorum bazı programlara, İlahi diye söyledikleri şeyler tam şarkı türkü havasında. Solist ayakları ile tempo tutuyor, nerede ise halkı ortaya oynamaya davet edecek söz ve hareketlerde bulunuyor. Her şeyin bir adabı ve usulü vardır. Biraz insaf ve izan diyorum. Çevremde konuştuğum herkes tepkili ama kimse duygularını dile getiremiyor. Buna birileri el atmalıdır.
Ramazan bir eğlence ayı değil, bir muhasebe ayıdır. Fakir ve fukaraya el uzatma, başkasının derdiyle dertlenme ayıdır. Ramazan bilinçlenme, bildiklerini hayata geçirme mevsimidir. Ramazan şefkat kanatlarını açıp, herkese huzur ve barış ulaştırma gayretinin iklimidir. Ramazan fakirin sofrasına oturma, yetimin başını okşama, hastaya şifa için dua etme zamanıdır. Ramazanı gerçek kimliği ile yaşamanızı dilerim.
5.Bozulan Rusya –Türkiye ilişkileri konusunda neler düşünüyorsunuz?
Keşke olaylar bu mertebeye gelmeseydi. Tabii ki her ülkenin kendine göre yapması gerekenler var. Rusya ile büyük bir ticari ilişkimiz vardı. Uçak krizi sonrası pek çok alanda olduğu gibi her iki ülke bu durumdan zarar gördü. Artık geçmişi tarihin yorumuna bırakmalıyız. Bundan sonra geleceğe bakmak gerekir. İlişkilerin normalleşmesi iki ülke için de faydalı olacaktır. Manisa’mızdan 200 bin ton civarında yaş üzüm Rusya’ya ihraç ediliyordu. Üzüm ihraç sezonu açılmadan önce ilişkilerin belli oranda düzelmesi üreticilerimiz açısından olumlu olacaktır. Uluslararası ilişkiler çok boyutlu, girift ve zor bir ilişkilerdir. İlişkinizi etkileyen ve normale dönmesini istemeyen pek çok dış etken olabilir. Bunların da dikkate alınarak Rusya ile ilişkilerin düzelmesi yararlı olacaktır.
Op.Dr.Muzaffer YURTTAŞ
Yorum Yazın :Misafir