40 Günlük Bir Detoks Programı
Zaman içerisinde hem yediğimiz besinlerden, hem de çevresel etkenlerden dolayı vücudumuzdaki toksinler artış gösterir. Bu durum vücutta oksidatif stres dediğimiz bir takım metabolik sonuçlara neden olur.
Metropol yaşantısı, stres ve kötü doğa koşulları da eklendiğinde; vücuttan atamadığımız ve sürekli maruz kaldığımız toksinler zamanla; karaciğer ve böbrekler başta olmak üzere sağlığımızı olumsuz etkiler.
Beraberinde de; bağışıklık sisteminin zayıflaması, hızla kilo alımı, halsizlik, cildin dejenerasyonu, sindirim sistemi sorunları, kronik baş ağrısı, sıkıntılı ruh hali, uyku problemleri ve uzun dönemde kanser gibi daha ciddi sağlık problemlerine neden olabilir.
Yaşam koşulları nedeniyle sürekli olarak maruz kaldığımız, vücudumuzda biriken toksinler kurtulmak için yapılan işlemlere detoks denilmektedir. Anti- Aging (yaşlanmayı önleme) programları zaman zaman uygulanması gereken işlemlerdir. Detoks demek; vücudu sağlıklı bir düzene geçirmek için gerekli alt yapıyı oluşturmak demektir. Dış güzellik kadar; içten başlayan toksinlerden arındırma programlarına ihtiyaç vardır. Bu toksinleri temizlemenin yolu da antioksidan almaktır. Ancak yılların neden olduğu toksinler 3-5 gün gibi kısa sürelerde elbette ortadan kalkmayacaktır.
Detoksu sağlıklı bir yaşam için gerekli olan ve her altı ayda bir tekrarlanması gereken bir rutin olarak kabul etmek gerekmektedir. Detoks programı süresince ve daha sonra alkali ağırlıklı bir beslenme rejimi sağlık için en uygun olan yöntemdir.
40 Günlük Detoks Diyetinde Uyulması Gerekenler:
1.Aşırı et yemekten uzak durmaya çalışın. Protein olarak yoğurt, yumurta ve bitkisel proteinler alınabilir. Fasülye, nohut, barbunya gibi proteinlerden yenilmelidir.
2.Akşam saat 20.00 den sabah 08.00 e kadar asla katı gıdalar tüketmeyin. Sadece bitki çayı, yeşil çay içebilirsiniz. Yaklaşık 12 saat süreyle sindirim sisteminizin dinlenmesine imkan tanıyın.
3.Kırk günlük süre içinde sık sık sebze çorbaları, sebze yemekleri tüketiniz. Yemekleri haşlama şeklinde pişirin. Kızartmalardan uzak durunuz.
4. Her sabah 1 tatlı kaşığı kadar çörek otu yağı içiniz. Bunu içtikten sonra 15 dakika hiçbir şey yiyip içmeyiniz. Sonra kahvaltınızı yapınız.
5. Günlük olarak 3 litreye yakın alkali su tüketiniz. (Suyun içine limon, sirke, bir miktar yemek sodası, doğal tuz ilave ederek alkali hale getirebilirsiniz)
6.Her sabah uyandığınızda 1 büyük su bardağı ılık suyun içine limon sıkarak aç karına içmeyi asla ihmal etmeyin. Kahve, çay, asitli içeceklerden uzak durun. Günlük 2 bardak yeşil çay içiniz.
7. Gün içinde yağlı tohumlar denilen badem, ceviz, fındık gibi kavrulmamış ve tuzsuz olanlardan 2-3 adet yemeye çalışınız.
8.Fırsat buldukça bu günlerde sauna, hamam, yüzme gibi aktivitelere katılarak terlemeye gayret ediniz. Günlük 30-45 dakika yürümeye çalışınız. Sabahları 15 dakika eksersiz yapınız.
9.Cilt bakımınızı ihmal etmeyin. Vücudunuza özellikle sırt ve bel bölgenize Kantaron Yağı ile masaj yapınız. Cildinizdeki yenilenmeyi ve hafifliği hissedeceksiniz. Kullanacağınız şampuanların doğal olmasına dikkat edin.
10. Yoğurt, prebiyotik yoğurt, lor peyniri gibi süt ürünlerini tüketmenizi öneririz. Tuzsuz zeytin ve zeytinyağı yemeye gayret edin. Her gün 2 adet yeşil elma yiyiniz.
11. Sigara, alkol, kahve, şeker gibi gıdaları hayatınızdan çıkartınız.
12.Kahvaltıyı ihmal etmeyin. Yemekler arasında 5 saat süre bulunsun. Akşam yemeğini hafif ve çorba, sebze şeklinde alınız. Akşamdan 1 fincan zeytinyağı içine kuru inciri ikiye bölerek bırakınız ve sabah kahvaltı öncesi inciri yedikten sonra kalan zeytinyağını tüketiniz.
Sağlık, huzur ve bereket dolu bir ömür dileğiyle!
Op.Dr.Muzaffer YURTTAŞ
Yorum Yazın :Misafir