ANNEM YOĞUN BAKIMDA VEFAT ETTİ!
Annem, 20 Temmuz pazartesi günü vefat etti. Hastanede, yoğun bakımda... Yoğun bakıma yatmadan önce kendisine geldiğinde "içine çekilmiş bir sesle Annelerimizin ağzından isimlerimiz, başka hiç kimsenin telaffuz edemeyeceği bir yakınlıkta dile gelir. "Beni eve götür." Hemen gidecekmiş gibi bir de hamle yapmaya kalkışmıştı. Kalkışmıştı, diyorum, çünkü kıpırdayamadı. Gözleri acı dolu tarifi imkansız yalvaran bakışlarla bana bakıyordu. Ama zihninde çoktan kalkıp, ayakkabılarını giymiş, hastane kapısının önüne gelmişti bile. Eve götürmedim. Sonucu bilseydim, eve götürürdüm. Ama kim bilebilir? İnsan iyi olmasını, kendisini toparlamasını bekler. Onca cihaz, yanıp sönen parlak ışıklar, ritmik sesler, iğneler, beyaz gömlekli uzman kişiler, çevredeki her şey, hastaların iyi olması için değil midir? Son yılında yerinden pek az kıpırdayabildi. Artık yatakta bile bir yanından diğerine dönemiyordu. Hiç şikâyet etmedi. Gün geçtikçe takatten düşmesini hep aynı cümle ile karşıladı: "Buna şükür..." Peşinden çaresizce kabullenişin o dramatik ifadesini fısıldadı: "Başka ne yapacaksın." O kabulleniş aslında hayatının da bir özeti gibiydi. Hep, başka yapılacak herhangi bir şeyin olmadığı duygusuyla, seçimlerde bulunmaksızın, kaderin ve feleğin kendi adına çizdiği yollara boyun eğdi. "Bu yalan dünyanın süsüne kanmayan" birisi olarak ne başka tercihler ne de kabulleniş önemliydi. "Allah ona yeterdi." Onun bu mesafeli tutumunu, şimdi vefatının ardından bir teselli hali olarak düşünebilir miyim? Yaşlanmanın hayatın soluğunu bedeninden söküp almasını. Annemin öldüğünü söylediklerinde tüm geçmiş bir anlık solukta toplandı, dünya başıma yıkıldı. Tam olarak öyle oldu, evet! uzak diyarlardan gidiş gelişlere, bayramlara, hastalıklara kadar her şey... Olaylar mı? Hayır. Daha çok sesler, alacakaranlıktaki imajlar, anlık görüntüler, kulaktaki fısıldayışlar, zaman içindeki yaşanmışlıklar Uzun yılların birikimi olan gündelik tekrarlar, ses tonu, el hareketi, bildik gülümsemeler, gözleri hep yaşlı annemin yüzünde derin oğul bakışı, düşünceyi ölümden uzak tutar. hükmünü yürüttü. Öyle olmadı. Annem yoğun bakımda vefat etti. Yorgun kalbi yeniden çalışmayı reddetti. Son günlerinde kendisinin yemeyi içmeyi reddetmesi gibi. olduğu yerde hep kendini tekrar eden bir hal bugüne ulaşmış failine dokunuyor gibiydi. Hepsi, sanki başkasına söyleniyormuş gibi algıladığım, o bildik ama aynı zamanda yabancı, sonu haber veren kelimeye takılıp kaldım. Bu hayatta en çok korktuklarım arasında annemin ve babamın ölüm haberi vardı. Çalan bir telefondan, kapıdan uzanan bir baştan, ölüm haberi öncesi giriş mahiyetindeki o tuhaf sözlerden gelecek meşum fısıldayışı bekledim. Bir gün geleceğini bilerek ama gelmemesini dileyerek bekledim. Nasıl yürüyorsak, yol alıyorsak, nefeslerimiz birbirini takip ediyorsa öylesine akışı içinde olduğumuz hayatın bitiş çizgisine doğru bir koşu olduğunu bilerek bekledim. Her ikisinin haberi de farklı geldi; babam, dönüp gelemeyeceğim kadar uzaklardayken, annem, haberi aldığımda koştuğum bir dakikalık mesafeden artık yetişemeyeceğim şekilde hızla uzaklaşırken. Annemi pazartesi günü kalabalık bir cenaze töreniyle toprağa verdik. İkindi namazı sonrası. Tören bitiyor, mezarlık son çekilip gidenle birlikte kendi sessizliğine kapanıyor. Sözler tükeniyor, her vefat edenin ardından sonsuzluğa bir perde iniyor. Ölür ise ten ölür, canlar ölesi değil, diyen şair güzel söylemiş. Annem ve babam şimdi hep annemin söylediği gibi ardından okunacak Yasin'leri bekliyorlar Ben de biliyorum ki "okudukça" onların gülümseyen yüzünü, "şükür" deyişini ve eski zamanların anlarını ölmeyen canlar adına hatırlayacağım. Annecim, babacım her düşündüğüm an kalbimin üstüne ağırlık çöküyor tarifi olmayan sanki nefesim kesiliyor, sizi özlüyorum her nefeste. Kabriniz nur, mekanınız cennet olsun. Yarabbim sen annemi, babamı Peygamber efendimize komşu eyle, Cemal'i yüzünü görmelerini nasip eyle, cümle günahlarını af eyle İlahi aflarını kabul eyle âmin....hususiyeti annemin, babamın ve sair Peygamber'lerimizin Salih'lerin,sahabilerin,kimsesiz kardeşlerimizin, şehitlerimizin ruhu için el Fatiha. Amin. Cumanız mübarek, dualarınız kabul olsun. Selam ve dua ile.......
H.Aslı PARLAK
Yorum Yazın :Misafir