Programlarda ve dizilerde doğru düzgün bir format olmadığı için bayır aşağı yuvarlanıp gidiyor.
Türk halkının dizilere ve evlilik programlarına merak ve ilgisi son dönemlerde eskiye nazaran iyice arttı. Toplum yapısı giderek daha tüketici bir hal aldığından dizi içerikleri de değişti. Reyting kaygısıyla dizi içeriklerinde görülen bu değişimde aile içi bağları yıpratıyor, toplumun aileye dair değerlere bakışını kökten sarsıyor, çocukların fiziksel ve zihinsel olgunlaşmasında tahribatlara yol açıyor. Bu da farklı problemleri bir araya topluyor. Aile arasında mahremiyet kalmıyor.Evlilik programlarında da aile içinde kalması gereken yaşanmışlıklar dile getiriliyor ve deşifre ediliyor. Bu da kesinlikle doğru değil.
Diziler aile yapısını bozuyor
İçerikleri değişen dizi ve evlendirme programlarında neredeyse hiç , mutlu, huzurlu, olumlu ve umutlu geçirilen bir an bile yok ya da her mutlu andan sonra mutlaka kötü bir haber alınıyor.Aşk, yasak aşk, karşılıksız aşk, şiddet, ihanet, cinayet, gözyaşı. Aile içi ilişkiler, hiçbir zaman mutlu, huzurlu ilerlemiyor. Aksine, her zaman çatışmalar, karmaşa Aile içi sorunlar ve evlilik problemleri de genellikle bunların merkezinde yer alıyor. Zaten ensestin, tecavüzlerin, tacizlerin, aile içi şiddetin yaygın olduğu bir toplumuz. Evlilik programlarında da aile içinde kalması gereken yaşanmışlıklar dile getiriliyor. Evlilik kavramı artık farklı algılanmaya başlandı; evlenmeden birlikte yaşamak ya da evlilik dışı çocuk sahibi olmak giderek yaygınlaşıyor ve normalleşiyor. haliyle bu dizileri proğramları izleyenlerin psikolojilerini de olumsuz yönde etkiliyor. proğramlar ve diziler hazırlanırken her ihtimale karşı olumsuz etkileri göz önüne alınıp analiz yapılmalı ve sosyal psikoloji alanında bilgili uzmanların desteği alınmalıdır.
Şiddet içerikli filmler de beni rahatsız ediyor. Savaş filmlerinde kullanabilirsiniz ama normal bir dizide de herkes kavga ediyor birbirini vuruyor.
Öte yandan haberler, ciddiyeti temsil eder. Tonu, yapısı, akışı ve görüntüsüyle saygı uyandırmayı hedefler. Halbuki haberlerde gördüklerimizle eğlence programları arasında farklı bir durum yok.
Çoğu program birbirine benziyor Bununla birlikte insanları yemek yerken, alışveriş ederken, göbek atarken, sıradan işler yaparken izlemek kadar sıkıcı bir şey yok.
Aileyi çok ilgilendiren feminizm konusunda da bir kaç şey söyleyerek bitirmek istiyorum.
Kadınları kurban, erkekleri ise saldırgan ilan eden feminist yaklaşım yanlış yönlendirici oluyor ve sorunları daha kötü hale getiriyor. Kadınların iyi, erkeklerin ise kötü olduğu yolundaki sosyal algılama, gerçekleri görmemizi engelliyor.
Bu dizilerin kendine gelmesi, senaristlerin aile alt yapısını bozan ucuz miş li mış lı eserler yerine ona göre eser yazması, dizilerde oynayan insanlarla yapılacak toplantılarda aile yapısının bozulmaması hususunda ucuz oyuncular yerine de kaliteli oyunculara itibar edilmesi faydalı olacağı kanaatindeyim.
ABD'de gündüz saatlerinde yayınlanan bir televizyon yayınında, bir bayanın sütyeninin ipinin kopması dolayısıyla kanala 500 bin dolar ceza verildiğini açıkladı. Türkiye'de böyle şey sözkonusu değil.
Allah herkese akıl fikir versin doğru yoldan ayırmasın. hakkımızda hayırlısı neyse onu nasip eylesin...
H.Aslı PARLAK
Yorum Yazın :Misafir