Vijdansız
Senin Allah'ın yok mu?
Başkalarının mutsuz olmalarına bayılıyoruz. Mutsuzlukları için için mutlu ediyor bizi.
Başkalarının dertlerinden, hatalarından, pişmanlıklarından besleniyoruz.
Hiç tanımadığımız birileri için yalan yanlış ithamlarda bulunup olur olmaz sözler diyebiliyoruz
Başkalarının utancının, talihsizliğinin, yanlışının suyunda yıkanıp temizlenmiş hissediyoruz.
Siber zorbalığın ve özellikle insanlığın sanal alemde alay konusu etmenin dibine vurmuş durumdayız. Hakaretler, ithamlar, iftiralar, yerin dibine sokan şakalar havalarda uçuşuyor.
Kimse karşısındakinin bir canlı olduğunu hesaba katmıyor. Gittikçe kötüleşiyoruz, kötülüğe gittikçe alışıyor ve her gün biraz daha artarak duyarsızlaşıyoruz.
Başka hiçbir işte güçte tutunamamış, başkasının hayatı hakkında ileri geri konuşan tiplerin bilgelik taslayan sözlerini duymak istemiyorum.
Sizi bilmem ama ben artık birinin özel yaşamının ondan izinsiz ve gizlice ifşa edilmesini fotoğraflarının piyasaya sürülmesini görmek istemiyorum.
Ben bu vahşi, acımasız saldırıları, yargıları hiç kimse için en çokta gençler ve çocuklar adına ne görmek ne duymak istemiyorum.
Lütfen rica ediyorum kimse kimseye ahkam kesmesin, herkes kendi kapısının önünü temizlesin artık.
Dijitalleşen Dünya’da
Anne baba olmak...
Çocuklarla beraber ailelere de güvenlik önlemleri öğretilmeli. Sosyal medyayı kullanma yaşı, şekli, süresi konularında kuralların olması önemlidir.
Siber sanal saldırı nedir?
Günümüzde yaygınlaşan internet kullanımıyla birlikte siber saldırı, bir diğer deyişle (sanal )saldırı olayları da artmakta Elektronik posta aracılığıyla birine hakaret, cinsel içerikli, tehdit içeren mesajlar gönderme, izin almadan bir kimsenin bilgisayardaki bilgilerini alma, sohbet odasında hakaret, cinsel içerikli tehdit içeren konuşma, sms aracılığıyla hakaret, cinsel içerikli tehdit içeren mesaj gönderme, online oyunlarda hakaret, cinsel içerikli tehdit içeren konuşmalar, özel numara ile rahatsız etme, izinsiz fotoğraf, video çekme ve yayma, bir kimsenin sms ve elektronik posta hesaplarının şifrelerini alarak özel mesajlarına ulaşma. elektronik posta aracılığıyla bir kişi veya bir grup tarafından başka birini karalayıcı, küçük düşürücü yayın ve duyurular yapma kişilik haklarına saldırılma siber(sanal)saldırıdır.
Siber saldırı normal hayattaki zorbalığın sanal ortama taşınmış halidir.
Normal hayattaki zorbalığa maruz kalan bireyler çoğunlukla kendilerine bu türden davranışlarda bulunanların kim olduklarını bilmektedirler.
Sanal zorbalığın meydana gelmesi için zorbaca davranışın mutlaka dijital teknolojilerin kullanımıyla oluşması gerekmektedir. Bilinçli bir şekilde uygulanan bu saldırıda kişi taciz, tehdit ve şantaj gibi durumlarla karşı karşıyadır.
Siber zorbalık üç şekilde karşımıza çıkabilir.
En sık görülen siber zorbalık çeşitleri.
Birinci saldırıda kişilerin şifreleri ele geçirilir, web sitelerine yönelik saldırılar düzenlenir, virüs taşıyan mesajlar ve spam mesajlar yollanarak elektronik saldırı uygulanır.
İkincisi daha tehlikeli bir saldırıdır. Burada tamamen kişiyi aşağılamak, küçük düşürmek, onu zor durumda bırakmak için psikolojik bir saldırı uygulanır.
Üçünçü ve en büyük tehlike ise sexting olarak biliniyor. Sex ve texting kelimelerinin bir araya gelmesiyle türeyen sexting, (seksting) özellikle ortaokul ve kolejli gençlerin cep telefonlarından birbirlerine yolladıkları cinsel içerikli görsel ve metinsel içerikler oluşturarak göndermesidir. Bu gönderilen mesaj belli bir zamandan sonra farklı ortamlarda paylaşıldıktan sonra daha büyük bir tehlikeye yol açabiliyor. Mesajlar telefon aracılığıyla ya da sosyal siteler olan Snapchat, Facebook, Instagram ve Twitter aracılığıyla paylaşılıyor. Buna mağdur kalan çocuklar bununla mücadele etme konusunda intihardan tutunda bir çok tehlikeli yolu deneyip kendine zarar verebiliyor. Evet çocuklarımızın telefonlarının olması onlar ile irtibata geçmemiz konusunda önemli, fakat işin bu diğer yanını düşünmek önemli.
Ancak mesela birbirini kızdırma amaçlı başlayan siber zorbalığın içine bir süre sonra seksüel öğeler de girebiliyor. Siber zorbalık noktasında yapılanlar bir çocuğun hayal gücü, teknolojiyi kullanırken ustalığı ve erişimi ile sınırlı. Bir anlığına zorbalık yapan bir çocuk bir sonraki aşamada kurban yerine geçebiliyor.
Siber saldırılara daha çok çocuklar ve gençler maruz kalıyor?
Birçok veli, çocuklarının bilgisayarına güvenlik amaçlı antivirüs yazılımı kuruyor. Fakat telefonundan internete girmesine karışmıyor ve kontrol etmiyor. Akıllı telefonların yüzde 70’inde antivirüs yer almıyor. Dolayısıyla telefonları kullanan gençler ve çocuklar da direkt olarak internetin tehlikeli savunmasız ortamına korunmasız olarak giriyor. Siber saldırılara daha çok çocuklar ve gençler maruz kalıyor çünkü onlar sanal ortamda daha çok bulunuyor ve yetişkinler kadar tedbirli davranamıyorlar.
çocuklarda psikolojik problemlere neden olabiliyor.
Siber zorbalık davranışlarına maruz kalan öğrencilerde okuldan soğuma, okuldan kaçma, okul başarısında düşüşler yaşama, derse odaklanamama, arkadaş ilişkilerinde sorunlar yaşama, gergin ve kaygılı olma, kendini kötü, çaresiz ve yalnız hissetme, okula silah getirme gibi davranışları sergileyebildikleri gibi ayrıca ruh sağlığında korku, üzüntü, depresyon, stres, ve intihara teşebbüse kadar varabilecek sıkıntıların meydana geldiği görülmektedir.
Siber saldırıya maruz kalan çocuklar ve gençler kendilerine ya da ailelerine zarar verileceği yönünde tehdit aldıkları için korkup, bu durumu ailelerine söyleyemiyorlar. Bu durum onlarda ciddi psikolojik sorunlara yol açıyor. Bu durum özellikle sosyal durumu vasat olan çocuklarda psikolojik problemlere neden olabiliyor. Sonunda çocuk dengesiz hareketlerde bulunuyor, saldırgan oluyor, kişilik bozukluğu yaşıyor.
Psikolojik sorunların yanı sıra sanal zorbalık davranışlarına maruz kalan öğrenciler okul yaşamları ile sosyal yaşamlarında ciddi problemlerle karşılaşıyorlar.
Yaşadıkları bu sorunlardan dolayı intihar eden bir çok kişi var.
Sanal zorbalığın ne kadar ciddi boyutlara ulaşabileceğine, 2012 yılında Avustralya’nın Melbourne kentinde yaşayan 14 yaşındaki Kıbrıslı Türk kızı Şeniz’in yaşadıkları örnek olarak gösterilebilir. Şeniz, kendisine ait sosyal paylaşım sitelerindeki hesaplarına girerek tehdit ve saldırılarda bulunanların baskısına dayamayıp intihar etmiştir.
AVUSTRALYA Başbakanı Julia Gillard, Şeniz’in intiharı üzerine hükümetin kamu sistemleri için kurduğu siber-savunma sistemini ‘sanal zorbalığa’ karşı savaşla görevlendirdi. 125 milyon dolarlık savaş açtı.
Çocukların ve gençlerin bu tür sanal saldırılara hedef olmasındaki en büyük etken onların gelişim sürecinde olmalarından dolayı, her türlü etkilenmeye açık olmalarıdır. Onlarda yaygın olan öğrenme ve merak duygusu gerçek hayatta da sanal ortamda da kötü niyetli kişiler için bulunmaz bir fırsattır.
Sanal saldırıya maruz kalıp bunu size söyleyemiyor olabilir.
Çocuğunuz veya bir yakınınız sanal saldırıya maruz kalıp bunu size söyleyemiyor olabilir. Fakat siz onların değişen bazı hal ve hareketlerinden maruz kaldıkları bu saldırıyı anlayabiliriz. Örneğin; interneti çok sık kullanırken artık internet kullanmaktan kaçınıyorsa veya internet kullanımında dikkat çekecek bir artış olduysa, internet kullanırken ne yaptığının görülmesini istemiyor ve bunu sizin görmemeniz için özel çaba sarf ediyorsa, gereksiz sinir, panik ve korku hali varsa, sizinle konuşmaktan kaçınıyor, sorduğunuz sorulara kaçamak cevaplar veriyorsa dikkatli olun. Bu tür durumlarda kayıtsız kalmayın, bir süre kendi haline bırakayım o bana açılır diye düşünmeyin. Siz böyle düşünürken onun maruz kaldığı psikolojik baskı artık başa çıkamayacağı bir hal alabilir. Şüphelendiğiniz durumlarda iletişime geçmeye çalışın, ona yalnız olmadığını hissettirin. Eğer iletişime geçemiyorsanız mutlaka bir yolunu bulup onu psikoloğa götürün.
Gerek sexting gerekse Siber zorbalık konusunda ailelerin yapabileceği şeyler var. En temelde Siber zorbalığa maruz kalan bir çocuk için en iyi destek olumlu, etkin, öngörülebilir bir destektir. Bunun yanında derhal harekete geçin. Çocuğunuz ona yardım edebileceğinizi ve yardım edeceğinizi bilmelidir. İstismarın durup durmayacağını görmek için beklemeyin. Çocuğunuzun fiziksel olarak risk altında olduğunu hissediyorsanız derhal polisi arayın ve okuluna haber verin. Bu konuda internet üzerinde de bir çok eğitici bilgiye ulaşabilirsiniz, araştırma yapın ve her şeye kendinizi hazırlayın.
Dünya üzerinde siber saldırıyı meslek edinmiş kişi ya da örgütler de bulunmakta olduğu. Bu örgütlerin gerçekleştirdiği siber savaşların boyutları oldukça büyük olmakla beraber bir iki kişiye yönelik değil genelde bir toplum ya da ülkeye yönelik olduğu. Ülkemize yönelik de ara ara siber saldırılar olup internet bağlantısı ya da hızlarında düşmeler yaşanmakta olduğu bilgiler dahilindedir.
H.Aslı PARLAK
Yorum Yazın :Misafir