ÖLÜMÜ DÜŞÜNÜYORUM ATEŞ EVLERDE!
Dünyanın en önemlisidir doğmak. Hatta belki de en önemlisidir. Doğmak bir umuttur hayata, bir harekettir. Var olmaktır. Nice heyecanlar barındırmak, nice hayali, nice düşü kımıldatmaktır.
En başta ‘yaşamaya kalkışmak’ gibi algılansa da, bir süre sonra bir anlama dönüşür hayat hepimiz için. Başkalaşır. Kimimizin penceresinden, bir çocuğun büyümesine tanıklık etmek gibi görünürken, kimimizin penceresinden yalnızca nefes almak olarak görülebilir hayat. Kimimiz için bir koyunu kurda kaptırmamak olabilir. Ama hayattır herkes için hayat, şu veya bu biçimde. Önemlidir, değerlidir.
Bir hayaldir mesela biraz da hepimiz için. Verdiğimiz kavgadan fırsat bulduğumuzda hayallerimiz vardır. Belki uzun süre kaldığımız. Belki bir bakıp kaçtığımız. Ama vardır. Hem bizim hem de sevdiklerimiz için. Kimimiz için para biriktirmekken, çocuğumuzun geleceğine kimimiz için üniversiteyi bitirmektir gelecek için. Kimimiz için bir iş kazanmak, kimimiz için hep bizimle olacak bir dost kazanmaktır. Ama hayal hayaldir sonuçta. Önemlidir, değerlidir. Kimimiz erkenden buluruz kendimizi. Çözeriz şifresini hayatın. Kimimiz için bazı yaşanmışlıklar gerekir.
Ama eninde sonunda buluruz hayatın anlamını. Yakalarız onu bir yerinden. Kimimiz ucu ucuna saç telinden, Kimimiz alır dizimize oturturuz konuşur gibi bir çocuğa, kimimiz aynı yatağa yatar ama döneriz sırtımızı, küs gibi sevdalıya. Ama severiz hayatı. İsyanlı zamanlarımız olsa da, anlarız yaşamayı. Alışırız.
Bunları düşünüyorum uzun zamandır, hayatı düşünüyorum. Doğumu düşünüyorum. Ölümü şehitleri düşünüyorum.
İnsanlığı utandıran görüntüleri hayatı düşünüyorum. Yüzlerce ölümü düşünüyorum. Çocukları şehadet şerbeti içen şehit babasını, anasını düşünüyorum. hayatı düşünüyorum. Evlerde cayır cayır yanan ateşleri görürken ölümü düşünüyorum.
Çocukları Kucakta, anne karnında, üçünde, beşinde, yedisinde. Çocukları düşünüyorum, çocukları Ya! Öpmek istiyorum onları kalplerinin enn acıyan atışlarından. Bütün hücrelerine tek tek sarılmak istiyorum. Ağlamasın çocuklar, O aileleri düşünüyorum, ölümü düşünüyorum.
Aylardır süren operasyonlar ile daha da acımasız bir hale gelindi. Bugüne kadarki saldırılarda çok sayıda kadın ve çocuk hayatını kaybetti. Askerimiz, polisimiz şehit düştü.
Fotoğraf karelerine yansıyan 'vahşet' söze gerek bırakmıyor... hayatı düşünüyorum.
Ölümü düşünüyorum, ateş evlerde.
Kimsenin “dur” diyemediği bebek, çocuk, hastane, sivil yerleşim demeden hedeflerin bombaladığı ve dünya barışını korumak için kurulmuş olan BM ve Güvenlik Konseyi’nin ise saldırılar karşısında üç maymunları oynadığını düşünüyorum. Esefle kınıyorum.
Doğumu düşünüyorum, bayram evlerde. Ölümü düşünüyorum, ateş evlerde. Hayatı düşünüyorum, nefes herkesler de. Ölümü düşünüyorum, küfür ömürlerde. Hayalleri, düşleri, sevmeleri düşünüyorum, ışık gözlerde. Ölümü düşünüyorum, hareketsiz bakış gözlerde.
Bir daha ölümler olmasın diyemem, biliyorum Ama bir daha böyle ölümler olmasın diyebilirim.
Renk, din, dil, coğrafya farketmez!. Çocuklar kurşunlarla susturuluyorsa susmak, tarafsız kalmak alçaklıktır savaş ganimeti! Bu canlara fiyat biçilir mi?
CANIM YANIYOR YÜREĞİM PARCALANIYOR YARAB ELİM KOLUM BAĞLI YA KAHHAR YA KAHHAR YA KAHHAR YA CEBBAR YA CELİL YA HAY SANA HAVALE EDİYORUM YARAB SEN HERŞEYİ BENDEN İYİ BİLENSİN
Bir yudumluk DUA var boğazımda düğümlenen. Ve binlerce sevinç var, şükür var, hamd var o düğümü çözene…..
H.Aslı PARLAK
Yorum Yazın :Misafir