Ve gülümsüyorum kendi kendime
Yaşımız kaç olursa olsun, ruhumuz kaç badireden geçerse geçsin, hep bir çocuksu heves vardır içimizde, yeşermesine izin verdiğimiz sürece... Bende her yaşta hissettiğim bir duygudur bu, her ne kadar yaş, mevki, yaşam tarzım değişse de. İçimdeki o telaşlı, hayalperest çocuk, dışarıya çıkmak ister, fırsat buldu mu; plansız olarak her yerde. İşte tam da öyle bir ruh halinde, gecenin bir yarısı olmuş saatlerde, elimizden düşmeyen akıllı telefon baş rolde, internette sörf ediliyor, bir beklenti içerisinde... Ve aklıma hit bir arabesk geliyor; ben yorgunum hayat gelme üstüme. Hemen youtube giriyorum, ve şarkı devam ediyor şu sözlerle: “ Ben yoruldum hayat gelme üstüme. Diz çöktüm Dünyanın namert yüzüne gözümden gönlümde düşen düşene Mümin Sarıkaya'nın şarkısı, kazınmış dağarcığın bir yerine. Ve gülümsüyorum kendi kendime; Arabesk, her ne kadar tarz olarak bize uzak görünse de, en çok o acıklı nameler dokunmuştur yüreğimize, özellikle içimizdeki çocuk küstüğünde dertlenip, dağıtmak istediğimizde, inceden inceye arabeski de sevdik, ekledik kendi mozağimize. Bazen çocuk gibi coşmalı yani, bazen de dertlenebilmeli o namelerle. Şimdi bir sahil kenarında olmak vardı; dost sohbeti, klasik bir arabeskle. Biliyor musunuz? Hayat şartları isyansız yaşamak için hiç elverişli değil..!
Dualarımız Seninle Şenol Özeker...
Gökben TÜRKÖZÜ
Yorum Yazın :Misafir