KENDİNİ YÖNET, FIRSATLARI KEŞFET
Kendini yönetmek, kişisel gelişim eğitimlerinde sıkça tekrarlanan eğitim alanlarından olmakla beraber, yeni bir kavram değil. Kendimize sormamız gereken en temel soruyla işe başlamak en doğrusu: Kendi gücüm nedir? Yanıltıcı şekilde, olmak istediğimiz ile mevcut durumumuz arasındaki ilişkiyi kurarken “Ben daha iyisine layıktım” veya “Benim kıymetimi bilmediler” gibisinden cümleler kurarız. Kendi gücünü keşfetmeye çıkmak, aslında geçmiş ve gelecek arasında bir köprü kurabileceğimiz ve bizi –eğer varsa-hedefimize ulaştıracak bir süreçtir.
Kendimizi yönetmeyi bir başarı hikayesine dönüştürmek elimizde, ama nasıl? Öncelikle, “Beni olduğum gibi kabul et” anlayışından vazgeçmek gerekir. Değişim yoksa, ilerleme de yok demektir. Günümüzde iş bölümünün yaygınlaşması ve farklı yetenek ve bilgi düzeyindeki insanların aynı organizasyon ve işletmeler içinde aynı ortamlarda çalışıyor olması, sosyalleşme ve iletişimle ilgili sorunları da öne çıkarıyor. Çevresiyle sağlıklı iletişim kuramayan kişilerin, kendileri hakkında samimi ve dürüst olmasını nasıl bekleriz? Kendi geleceğimizi planlamak için, mevcut durumumuzdan ne kadar memnun olduğumuz sorusu önemlidir.
İçsel motivasyon eksikliği, pek çok insanı emir eri gibi davranmaya itiyor. Yani, başkaları nasıl olmamızı istiyorlarsa, öyle olmamız veya davranmamız gerektiğine inandırılmış olmak. Bu durumda, “keşke” li cümleler kurmaya başlarız. “Keşke” ile başlayan cümlelerin yerini, “İyiki” ile başlayan cümlelere bırakmak çok da kolay değil. Fakat, bir kere belirli bir hedefe ulaşmayı amaç edinmişseniz “iyiki” lerle tanışmanızın zamanı gelmiştir.
Hayat, bize her gün yeni fırsatlar tanıdığı gibi, üstesinden gelmemiz gereken yeni sorunlar da getiriyor. Çoğu kişi, yaptığı işin kendisi için anlam taşımasını pek de umursamıyor. Onlara göre, işin nasıl yapıldığının öğrenilmesi yeterlidir. İş başındaki verimliliğin ölçülmesinde artık kişilik testleri kullanılmaktadır. İşe aldığınız bir satış pazarlama elemanı, acaba kişisel özellikleri bakımından bu pozisyona uygun mu? İşe alınan kimi personelin iş verimliliği bakımından performans düzeylerinin düşük olması, eğitim veya bilgi yetersizliğinden değil, işe uygun kişisel özelliklere sahip olmayışlarından kaynaklanmaktadır.
Şirketlerin organizasyon şemalarında hiyerarşik ilişkilere yer vermeleri, çalışanların yaratıcı kimliklerini örselemektedir. Yeni geliştirilen organizasyonlarda çalışanların yaptıkları işe olan bağlılıkları ve sorumlulukları artırılmaya çalışılmaktadır. Bunu başarmak için, müşteri memnuniyetinden önce çalışanların memnuniyeti amaçlanmaktadır.
Çalışanların kişisel ve profesyonel gelişimine katkı sağlayacak bir kitap önermek istiyorum. Zappos’ un kurucusu Tony Hsieh’in “Delivering Happiness” -Mutluluk Dağıtmak : Karı Tutkuyu ve Amacı Bulmaya Uzanan Bir Yolculuk- şeklinde Türkçeye çevrilmiş olan ve Boyner Yayınları’ndan çıkan kitabını okumanızı tavsiye ederim. Hayallerinizi gerçekleştirmek ve yaşanmış ilham verici deneyimleri okumak için iyi bir fırsat.
Olmak istediğiniz gibi olmanızı dilerim.
Prof. Dr. Süreyya SAKINÇ
Yorum Yazın :Misafir