Polisevinde düzenlenen programa Manisa Milletvekilleri Tamer Akkal ve Şenol Sunat, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Rana Kibar, Manisa Barosu Başkanı Ümit Rona, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Zafer Tombul, 1. Komando Eğitim Tugay Komutan V. Piyade Albay Mehmet Ekici, protokol üyeleri, şehit yakınları, gaziler, daire müdürleri, askeri erkan, siyasi parti temsilcileri ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı.
Vali Enver Ünlü ve Eşi Sema Ünlü, girişte Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün ile birlikte davetlilerin tebriklerini kabul etti.
Eşi Sema Ünlü ile birlikte tek tek masaları gezerek davetlilerle sohbet eden Vali Enver Ünlü programda yaptığı konuşmada; “Mazisi nice zaferlerle dolu şanlı Türk Milletinin tarihinde çok önemli yere sahip, eşi benzeri görülmemiş bir zafer olan 30 Ağustos Zaferi’nin 101. yıldönümünü sizlerle birlikte kutluyor olmanın gururunu, onurunu ve sevincini yaşamaktayım. Tarihimizde Ağustos ayı zaferler ayı olarak ayrı bir yere sahiptir. 1071 Malazgirt, 1473 Otlukbeli, 1514 Çaldıran, 1521 Belgrad, 1526 Mohaç, 1571 Kıbrıs, 1921 Sakarya, 1922 Dumlupınar ve daha nice zaferleri hep Ağustos ayında kazandık. 26 Ağustos 1071’de Malazgirt’ten başlayan kutlu yürüyüşün onurlu erleri ve Sultan Alparslan’ın torunları; 30 Ağustos 1922'de Dumlupınar'da elde ettikleri büyük zaferle esareti kabul etmeyeceğini, dahili ve harici tüm düşmanlara asla geçit vermeyeceğini ispat ederek bir kez daha Anadolu topraklarına vatan, istiklal, birlik ve beraberlik mührünü vurmuştur. 1921 Ağustos’unun sonlarında Polatlı’dan Haymana’ya uzanan hat boyunca 22 gündüz 22 gece devam eden Sakarya Meydan Muharebesi’nde Türk Ulusu kanla, ateşle, süngüyle zafere doğru yürümüş; Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün; ‘Hatt-ı müdafaa yoktur, sath-ı müdafaa vardır. Bu satıh bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaş kanıyla sulanmadıkça vatan terk olunamaz.’ emriyle düşmanı püskürtmüştük.” Dedi.
Vali Ünlü konuşmasına şöyle devam etti: “Sakarya’daki kanlı çarpışmaların ardından durdurulan düşman ordusunu tamamen yurttan atmak için hazırlıklar başlamıştı. Ancak Sakarya’dan çekilen Yunan Ordusu Türk Ordusunun 2 katıydı… Bu mücadele aynı zamanda azın çoğa, imanın imkansızlıklara karşı mücadelesiydi. Bu sebeple, dünya kamuoyu Türk Ordusunun taarruz kabiliyeti olmadığını ve başarı sağlayamayacağını sanıyordu. Ancak yanılıyordu.”
Türk Ordusu “bitti” demeden bitmeyecekti…
“Türk Ordusu “bitti” demeden bitmeyecekti… 26 Ağustos 1922’de bu sefer taarruz eden taraf bizdik. 30 Ağustos 1922’de tüm imkansızlıklara rağmen içimizde ki vatan aşkı ve iman gücüyle Dumlupınar’daki Başkomutanlık Meydan Muharebesi’nde zafere yürüdük. Ve bu zafer tarihe dünyanın en büyük kahramanlık destanlarından biri olarak geçecekti. Yunan ordusu büyük hezimete uğradı. Sağ kalan düşman askerlerinin bir kısmı teslim oldu, diğerleri ise İzmir yönüne doğru kaçmaya başladı. 8 Eylül’ de Manisa’mızın kurtuluşunun ardından 9 Eylül’de İzmir’de Yunan Ordusunu denize döken Türk Ordusu, Mustafa Kemal Paşa’nın emrini büyük bir başarıyla yerine getirdi. Her safhası eşsiz kahramanlık destanlarıyla dolu olan bu zafer, unutulmayacak bir askeri başarı olmanın yanında milletimizin sarsılmaz azminin ve sahip olduğu üstün iradenin, vatan sevgisinin, kahramanlığın, güçlü birlik ve beraberliğin sembolü, şehadeti göze almış yüce Türk Milletinin asla esir edilemeyeceğinin açık bir göstergesidir. 30 Ağustos Zaferi, “Ya istiklal ya ölüm” tercihiyle baş başa bırakılan bir milletin, neleri başarabileceğinin, bağımsızlık ve onuru için neleri göze alabileceğinin en açık ispatıdır. Bu zafer, tarihe gömülmek istenilen bir milletin, adeta küllerinden yeniden doğuşunun, uçurumun kenarından dönerek kendisine yeni bir yol çizişinin ifadesidir. İşte bu yüzden 30 Ağustos sadece bir tarih değildir; bağımsızlık ve yurt aşkıyla şahlanan Türk Ulusunun Gazi Mustafa Kemal Atatürk' ün önderliğinde Kurtuluş Savaşı'nı kazandığı, Sevr Antlaşması'nı parçaladığı, Lozan Barışı'nı sağladığı ve Cumhuriyetin temeline ilk harcı koyduğu gündür... Tarihi nice zaferlerle dolu Milletimiz; Malazgirt’teki ruhuyla, Çanakkale’deki çelik iradesiyle, Dumlupınar’daki hürriyet sevdasıyla, 15 Temmuz’daki direnişiyle her türlü zorluğun üstesinden gelebilecek güce ve cesarete sahip olduğunu tüm dünyaya defalarca ispat etmiştir. İşte bu mukaddesat her geçen gün gelişen ve büyüyen Cumhuriyetimizin de en büyük güvencesidir.”
Bugün bizlere düşen görevin milli bilincimizi daima diri tutarak ecdadın bıraktığı bu kutlu emaneti; tek millet, tek bayrak, tek devlet, tek vatan anlayışı ile yüceltmeye devam etmek olduğunu ifade eden Vali Ünlü; “Bu vatan uğruna şehadeti göze almış yiğitlerimizi ve tabi ki kahraman gazilerimize minnetimizi sadece sözle ifade etmek olmaz; çalışacağız, çalışacağız, çalışacağız… Manevi değerlerimizin temellerini oluşturduğu milli kültürümüzü ve Cumhuriyetimizi muasır medeniyetler seviyesinin de üzerine çıkararak Türkiye Yüzyılı’nı hep beraber inşa edeceğiz. 1000 yıllık geçmişimizden, medeniyetimizden, bu toprakları bize vatan kılan aziz şehitlerimizden ebediyete irtihal etmiş gazilerimizden, hayatta olan kahramanlarımızdan aldığımız kuvvetle savunma sanayinden tarıma, turizmden ulaştırmaya, eğitim ve sağlığa her alanda kendimizle yarışıyor, başarı çıtamızı sürekli daha yukarı taşıyoruz. Ülkemize kazandırılan eser ve hizmet altyapısı üzerine Türkiye yüz yılının inşasında üzerimize düşen görevi yerine getirmeye devam edeceğiz. Bu duygu ve düşüncelerle önümüze çıkan tüm engel ve engellemelere rağmen 101 inci yılını kutladığımız 30 Ağustos Zafer Bayramında; bu unutulmaz tarihi dünya tarihine bir mihenk taşı olarak koyan başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere tüm silah arkadaşlarına, bir gül bahçesine girercesine şehadete koşan aziz şehitlerimize, canları ve kanları pahasına savaşan kahraman gazilerimiz ile o günlerden bu günlerin, bu günlerden yarınların inşasında çalışan herkese minnet ve şükranlarımı sunuyorum. Yine bu vesile ile 30 Ağustos Zafer Bayramının sevincini sizlerle birlikte yaşıyor olmaktan duyduğum mutluluğu bir kez daha ifade ediyor, başta siz kıymetli Manisalılar olmak üzere büyük Türk Milletimizin bayramını kutluyorum.” Dedi.
Vali Enver Ünlü ve Eşi Sema Ünlü ile protokol üyeleri kabul töreni sonrası Manisa Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen fener alayına katıldı. Sultan Camii önünden başlayan fener alayında, bando takımı eşliğinde ellerinde Türk Bayrağı ve fenerlerle yürüyen Vali Enver Ünlü ve Eşi Sema Ünlü, protokol üyeleri ile Manisalılar, Cumhuriyet Meydanında düzenlenen İzel-Çelik-Ercan Konseri ile coşkuyu yaşamaya devam etti. HABER MERKEZİ
Yorum Yazın :Misafir
