Gelin adayı takılarla kayıplara karıştı

Olay, Alaşehir ilçesine bağlı Delemenler Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, çiftçilikle uğraşan İsmail Karaaslan (64), 35 yaşındaki oğlu Bünyamin’i evlendirmek istedi. Bunun üzerine Karaaslan ailesi, bir yakınları olan İ.Y.’nin (40) aracılığıyla Hatay’dan isminin Sebahat olduğu öne sürülen gelin adayını görmeye gitti. Hatay’da kız isteme töreni yapan Karaaslan ailesi, gelin adayının ailesine 15 bin TL başlık parası vererek, Sebahat ve teyzesinin oğlu olduğu belirtilen Habib (28) ile birlikte 8 Şubat günü Alaşehir’e döndü. Alaşehir’de düğün alışverişi yapan gelin ve damat adayı yaklaşık 40 bin TL değerinde altın aldı. Akşam Delemenler Mahallesi’nde bulunan Karaslan ailesinin evine dönen gelin adayı Sebahat, akşam yemeğinin ardından uzun yoldan geldiklerini, yorgun ve rahatsız olduğunu belirterek, dini nikahı işlemlerinin ertesi güne bırakılmasını istedi. Misafirlerinin yorgun olduğunu düşünen aile, gelin adayı Sebahat ve teyzesinin oğlu olduğunu iddia ettiği Habib’i damat adayının yeni evine götürdü. Damat adayı Bünyamin ertesi sabah misafirlerini kaldırmaya gittiğinde Sebahat ve Habib’in evde olmadığını ve altınlarla beraber kaçtığını fark etti. Dolandırıldığını anlayan Karaaslan ailesi jandarmaya giderek şikayette bulundu.
Yaşadıkları dolandırıcılığı anlatan damat adayının babası İsmail Karaslan, "Oğlum 35 yaşında. Evlendirmek için kız arıyorduk. İ.Y. adlı aracı ile Hatay’a gelin aramaya gittik. Hatay’dan gelini aldık. Orada kızın ailesine 15 bin TL başlık parası verdik ve Alaşehir’e geldik. Düğün malzemelerini, Adana burması, yüzük, küpe ve bileziklerden oluşan yaklaşık 40 bin TL değerinde altın aldık. geline taktık. Akşam yemekten sonra gelin, ’Uzun yoldan geldik, yorgun ve rahatsızım. Nikah işlemlerini yarın yapalım’ dedi. Biz de yorgun olduğu gerekçesiyle kabul ettik. Gece saat 04.00 sıralarında altınlarla beraber kaçmışlar. Jandarmaya şikayette bulunduk. Kandırıldık, aldatıldık. Bizim başımız yandı, başkanlarının başı yanmasın” dedi.
Büyük şok yaşayan damat adayı Bünyamin Karaslan ise o gece sabaha kadar uyumadığını, sabah 08.00 sırasında gelin adayı Sebahat ve teyzesinin oğlu Habib’i uyandırmaya gittiğinde evde kimseyi bulamadığını ve dolandırıldıklarını anladığını söyledi.